Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4942 Esas 2012/6043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4942
Karar No: 2012/6043
Karar Tarihi: 30.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4942 Esas 2012/6043 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, taşınmazın adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı ise, taşınmazın zilyetlik ile edinilemeyeceği, taşınmaz satışına ve bedelin ödendiğine dair belge bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacıların murisi ... ...’ın veraset belgesi temin edilerek tüm mirasçılarının davacı sıfatı ile davada yer alıp almadığı denetlenmediğinden hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 59 ve 60. maddelerinde, bir hakkın birden fazla kişi tarafından kullanılmasını veya birden fazla kişiye karşı kullanılmasını zorunlu kılmış olduğu hallerde, bu hakla ilgili birden fazla kişi zorunlu dava arkadaşı durumundadır. Mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan bütün mirasçıların birlikte dava açmaları ya da bütün mirasçılara karşı dava açılması gerekmektedir. Somut olayda, tüm mirasçıların davada yer alıp almadığı denetlenmediğinden, davacılarının murisi ... ...’ın veraset belgesi temin edilerek tüm mirasçılarının davacı sıfatı ile davada yer alıp almadığı denetlenmeli, tümünün davada yer almadığının anlaşılması halinde tümünün katılımı sağlanmalı ya da TMK’nun 640. maddesi uyarınca miras şirketine temsilci atanarak dava sonuçlandırılmalıdır.
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/4942 E.  ,  2012/6043 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 31.03.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar, davalı adına kayıtlı 94 parsel sayılı taşınmazı dava dışı ... ...’nun davalıdan ihale ile satın aldığını, ...’nın bu taşınmazı davacıların murisi ...’ye sattığını, taraflar arasındaki bu satış işleminin ... tarafından ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1997/275E. 1999/135K. sayılı davada ikrar edildiğini, 40 yıldır zilyet oldukları taşınmazın tapu kaydının devri için davalıya yaptığı başvurunun arşivlerin yandığından kayıtlara ulaşılamadığı gerekçesi ile yerine getirilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, taşınmazın zilyetlik ile edinilemeyeceği, taşınmaz satışına ve bedelin ödendiğine dair belge bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Maddi hukukun, bir hakkın birden fazla kişi tarafından kullanılmasını veya birden fazla kişiye karşı kullanılmasını zorunlu kılmış olduğu hallerde, bu hak dava konusu yapıldığı zaman, o hakla ilgili birden fazla kişi zorunlu dava arkadaşı durumundadır. Bu husus 6100 sayılı HMK’nun 59 ve 60. maddelerinde de hüküm altına alınmıştır. Mirasçılar arasında zorunlu dava
    arkadaşlığı bulunduğundan bütün mirasçıların birlikte dava açmaları ya da bütün mirasçılara karşı dava açılması gerekir. Mirasçıların tümünün dava açmaması halinde, diğer mirasçıların davaya katılımı veya miras şirketine temsilci atanarak davaya devam olunabilir.
    Somut olayda; davacılar, çekişme konusu taşınmazı murisleri ... ...’ın satın alma yoluyla edindiğini ileri sürerek adlarına tescilini istemişlerdir. Muris ... ...’a ait veraset ilamı sunulmamıştır. Ancak, dosya içinde bulunan nüfus kayıtlarından, ... ...’ın davacılar dışında 26.05.1995 tarihinde ölen ... adında bir kızının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacıların murisi ... ...’ın veraset ilamı sunulmadığından, ...’in mirasçılarının davada yer alıp almadığı denetlenememektedir. Bu nedenle, davacıların murisi ... ...’ın veraset belgesi temin edilerek tüm mirasçılarının davacı sıfatı ile davada yer alıp almadığı denetlenmeli, tümünün davada yer almadığının anlaşılması halinde tümünün katılımı sağlanmalı ya da TMK’nun 640. maddesi uyarınca miras şirketine temsilci atanarak dava sonuçlandırılmalıdır.
    Mahkemece, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.