Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/13398 Esas 2014/23973 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13398
Karar No: 2014/23973

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/13398 Esas 2014/23973 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/13398 E.  ,  2014/23973 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (koca) tarafından, boşanma ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.26.11.2014(Çrş.)

    (Muhalif)


    KARŞI OY YAZISI

    Dava konusu edilen ve hüküm altına alınan ziynet eşyalarının, davacı-davalı (kadın)" ın da rızasıyla müşterek ihtiyaçlar için bozdurulup harcandığı davalı-davacı (koca) tarafından kabul edilmiştir. Mahkemece de davalı-davacı (koca)"nın bu beyanı esas alınarak karar verilmiştir. Evlilik birliği içerisinde müşterek ihtiyaçlar için bozdurulan ziynet eşyalarının davacı-davalı (kadın)’ın rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir.
    Türk Medeni Kanunun 186/3. maddesine göre "Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar." Türk Medeni Kanunu prensip olarak kadın erkek eşitliğini kabul etmiş bu nedenle de "eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranmda emek ve malvarlıklan ile katılacaklarını" hüküm altına almıştır. Öte yandan "Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar." (TMK. md. 185/3)
    Türk Medeni Kanunun "ispat yükü" başlıklı 6. maddesine göre "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Somut olayda ispat yükünün davalı-davacıda olduğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır.
    Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev"i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı-davalı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı-davalı (kadın)"a aittir. Davacı-davalı (kadın)"ın kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı-davalı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir.
    Davacı-davalı (kadın) evlilik birliği içerisinde ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Kadının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez, Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur.
    Bu sebeple temyize konu hükmün ziynet eşyalarına ilişkin bölümünün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun bu yöne ilişkin görüşüne katılmıyorum.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.