Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1734
Karar No: 2020/4334
Karar Tarihi: 22.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/1734 Esas 2020/4334 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, vasiyetnamenin iptalini veya düzeltilmesini, olmadığı takdirde tenkisini istemişlerdir. Davalı Vakıf ise vasiyetnamenin iptal sebeplerinin bulunmadığını, tenkis koşullarının da oluşmadığını savunmuştur. Adli Tıp raporuna göre mirasbırakanın vasiyetname tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğunun anlaşıldığı, mirasbırakanın saklı payı zedeleme kastı ile hareket ettiğine dair delil sunulmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, vasiyetnamelerin, hiçbir şart aranmaksızın tenkise tabi olduğunu belirterek, saklı payı zedeleme kastı olduğuna dair delil sunulmadığından, tenkis talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle mahkemece, vasiyetname ile davacıların saklı paylarının ihlal edildiği gerekçesiyle tenkis isteği kabul edilmiştir. Kanun maddeleri ise, Türk Medeni Kanunu'nun 504/2 maddesi ve Harçlar Kanunu'nun 13. j bendidir.
1. Hukuk Dairesi         2018/1734 E.  ,  2020/4334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ VE TENKİS

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakan ...’nin alt soy mirasçıları olduklarını, mirasbırakanın noterde düzenlenen 29.11.2007 tarihli vasiyetname ile dava konusu 5658 parsel sayılı taşınmazı davalı Vakfa bıraktığını, mirasbırakanın okur-yazar olmadığı halde "okur yazar" olduğu belirtilerek vasiyetname düzenlendiğini, gözlerinin iyi görmediğini, zaman zaman hafıza kaybı yaşadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini veya TMK 504/2. maddesine göre düzeltilmesini, olmadığı taktirde tenkisini istemişler; bozmadan sonra açılan ve birleştirilen davada, bilirkişi raporunda her birinin saklı payına isabet eden tenkis bedelinin 203.965,87 TL olarak hesaplandığını, asıl davada talep edilen tenkis bedelinin düşülmesi sonucu kalan ve her biri için ayrı ayrı 195.632,53 TL tenkis bedelinin ödenmesini istemişlerdir.
    Davalı, vasiyetnamenin iptal sebeplerinin bulunmadığını, tenkis koşullarının da oluşmadığını, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini belirterek asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Adli Tıp raporuna göre mirasbırakanın vasiyetname tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğunun anlaşıldığı, mirasbırakanın saklı payı zedeleme kastı ile hareket ettiğine dair delil sunulmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince, “ ... Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir...Vasiyetnameler, hiçbir şart aranmaksızın tenkise tabidir... O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Bu yön dikkate alınmadan saklı payı zedeleme kastı olduğuna dair delil sunulmadığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...Mahkemece, ölüme bağlı tasarrufların saklı payı aşan kısmının mutlak tenkise tabi olduğu ve yukarıda özetlenen araştırmanın resen yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile tenkis talebinin reddi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine ilişkin kararın kesinleştiği gerekçesiyle bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, vasiyetname ile davacıların saklı paylarının ihlal edildiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl ve birleştirilen davada davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 22.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi