16. Hukuk Dairesi 2012/6082 E. , 2013/1453 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucu Cırkalan Köyü çalışma alanında bulunan ve davalı ... ve arkadaşlarına ait eski 99 parsel sayılı 11700 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 6189 ada 231 parsel sayılı ve 12147,15 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı ... ve arkadaşlarına ait eski 101 parsel sayılı 12700 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 6189 ada 233 parsel sayılı ve 13356,98 metrekare yüzölçümlü olarak tescil edilmiştir. Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü Cırkalan Köyü Camii Şerif Vakfı"na ait eski 100 parsel sayılı 8150 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, yeni 6189 ada 232 parsel sayılı ve 6698,88 metrekare yüzölçümlü olarak tescil edildiğini ve yüzölçümünün haklı bir nedene dayanılmaksızın eksiltildiğini, meydana gelen noksanlığın 6189 ada 231 parsel ve 233 parsel içerisinde kaldığını ileri sürerek, davalıları hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 6189 ada 231 parsel yönünden reddine, aynı ada 233 parsel yönünden kısmen kabulüne ve 233 parselin 468 metrekarelik bölümünün tapusunun iptali ile davacıya ait 232 parsele eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ... vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 6189 ada 232 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosuna göre uygulama kadastrosu ile ortaya çıkan gerçek yüzölçüm farkının 468 metrekare olduğunun belirtilmiş olması nedeniyle bu miktar 232 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın tesis kadastro paftasına göre 8150 metrekare olarak hesaplanan yüzölçümünün hatalı belirlendiği, parselin tesis kadastro paftasından yeniden hesaplanan gerçek yüzölçümünün 7387 metrekare olduğu, uygulama kadastrosu sırasında 232 parsel sayılı taşınmaz ile çekişmeli 233 parsel sayılı taşınmazın ortak sınırının yanlış ölçülmesi nedeniyle doğru sınır esas alınarak ölçüm yapıldığında aradaki gerçek yüzölçüm farkının 468 metrekare olduğu belirtilmiş, rapora EK-4"de ekli bulunan krokide koyu renkle gösterilen sınırın da doğru sınır olduğu ve buna göre 232 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 6918,64 metrekare olması gerektiği açıklanmıştır. Hal böyle olunca belirtilen yüzölçüm miktarına ulaşılabilmesi için, 232 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu ile belirlenen yüzölçümüne eklenmesi gereken miktar, uygulama kadastrosu sonucu belirlenen yüzölçümü ile fen bilirkişisi tarafından doğru sınır esas alınarak hesaplama yapıldığında olması gereken yüzölçümü arasındaki farktır. Bu husus fen bilirkişi raporunda gösterilmemişse de rapordaki mevcut bulgulara göre hesaplandığında bu miktarın 219,76 metrekare olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek bilirkişi raporu yanlış yorumlanmak suretiyle 468 metrekarelik bölümün davacıya ait 232 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmesi, kabule göre de; 233 parsel sayılı taşınmaz hakkında henüz tapu kaydı oluşmadığı halde "tespitin iptali" yerine "tapunun iptaline" şeklinde karar verilmesi ve her iki taşınmazın hüküm sonucu oluşan yüz ölçümleri ile tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 3,15 TL red harcının davacı Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınmasına, istek halinde davalı tarafından yatırılan harcın kendisine iadesine, 20.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.