Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/125 Esas 2018/5765 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/125
Karar No: 2018/5765
Karar Tarihi: 14.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/125 Esas 2018/5765 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/125 E.  ,  2018/5765 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının davacı aleyhine muhasebe ücretinden kaynaklı genel haciz yoluyla takip yaptığını, davalı ile davacı arasında franchise sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşme gereği isim hakkı bedeli olarak davacının 25.000 TL muhasebe ücretini ödemeyi üstlediğini, sözleşmeye istinaden davacıya banka aracılığıyla 10.000 TL ödeme yaptığını, davacının verdiği 20.000 TL bedelli çeki tahsil ettiğini, davalıya muhasebe işlemlerinden kaynaklanan borcun bulunmadığını, davalının mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını ileri sürerek, davalıya borçlu olunmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında franchise sözleşmesi yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davalının hiçbir zaman geçmiş ve gelecek muhasebe ücretlerini karşılamayı yüklenmediğini, davalının muhasebe hizmetinden dolayı alacağının olduğunu, 20.000 TL çek bedelinin davacıya ödendiğini, gerçekleşmeyen sözleşme nedeniyle ödenen 10.000 TL nin iadesi için takip yapıldığını savunarak davanın reddini ve inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin defterlerini ibraz etmediği, iddiaya konu franchise sözleşmesinin sunulmadığı, salt beyanla iddiaların tespitinin mümkün olmadığı, davacı tarafın muhasebe hizmet bedelini ödediğini iddia ettiği halde ödeme belgesi ibraz etmediği, takip dosyasına konu edilen muhasebeci ücreti alacağının davalıya ödendiğinin ispatlanamadığı, davacının davalıya 18.667,60 TL borcunun bulunduğu (takip tarihi itibariyle davacı temerrüdünün oluşmadığı) gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 9,20 TL borçlu olmadığının tespitine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilin temyiz istemi uyarınca yapılan incelemede, dava İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İİK"nun 72/4. maddesi uyarınca “Dava alacaklı lehine neticelenirse, alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Bu zarar herhalde %20’ den aşağı  tayin edilemez.” hükmü uyarınca davalı tarafın tazminat talebinin kabulü gerekirken reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.