Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-Sanığın uyuşturucu/uyarıcı madde kullandığı ya da kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğuna ilişkin olarak sanıktan elde edilen madde ya da kullanımına ilişkin analiz raporu, kolluk görevlilerince düzenlenen tutanaklar, ifadeler ve diğer soruşturma evrakının aslı ya da denetime imkan verecek şekilde onaylı fotokopilerinin dosyaya eklenmemesi, 2-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, ... sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması, 3-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren ... sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince, Tarsus Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nün 21/02/2014 tarihli İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyon Kararı ile sanığın uyarılmasına karar verildiği ancak karara esas olan Tarsus Devlet Hastanesi"nin 24/01/2014 tarihli yazısında; sanığın 3 haftalık tedavi programının negatif olduğu, 2. ve 3. haftalardaki "kreatinin düşüklüğü" nedeniyle sanığın Adana Ruh Sağlığı AMATEM"e sevkini uygun olduğu belirtilmiş olmakla, anılan hususun tedavi ve denetimli serbestlik kararının ihlali niteliğinde olmadığı, bu tarihten sonra ise Tarsus Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 26/02/2014 tarihli hastaneye sevk yazısında sanığın 5 gün içerisinde hastaneye başvurup başvurmadığı konusunun bildirilmesinin istendiği ve bu sevk yazısının sanığa aynı tarihte elden tebliğ edildiği, ancak sanığın belirtilen sürede hastaneye müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 26/02/2014 tarihli ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 16.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.