22. Hukuk Dairesi 2015/10827 E. , 2015/15633 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, yıllık izin, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili kanine süresi içinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, Davacı taraf dava dilekçesinde fazla mesai ücretine ilişkin olarak; “davacının gündüz 07:00-17:00 saatleri arasında, gece 19:00-07:00 arasında” çalıştığı şeklinde talepte bulunmuş olup, talep aşılarak gündüz 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesi isabetsizdir.
Ayrıca davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme belgelerinde Eylül 2009 ve Ekim 2009 bordrolarında fazla çalışma ücreti ödemesi bulunduğu anlaşıldığından, davacının söz konusu ödeme bulunan aylar için fazla mesai hesaplaması yapılmaması gerekir. Yerel mahkeme tarafından söz konusu dönemler için fazla çalışma ücreti alacağına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Kıdem tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi kanun ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu sebeple ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Hükme esas bilirkişi raporunda davacının kıdem tazminatı ve alacaklarının asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır. Davacının kıdem tazminatı ve alacaklarının asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut olayda davacı asgari ücretle çalıştığını dava dilekçesinde belirtmiş olup, bilirkişi raporunda bu husus dikkate alınmadan bütün alacaklar yönünden davacının ücretini net 727,14 TL kabul ederek talebi aşmış, mahkemece söz konusu rapora göre karar verilmiştir. Davacının talebi aşılarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.