4. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3168 Karar No: 2021/4272 Karar Tarihi: 10.02.2021
Tehdit - kasten yaralama - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/3168 Esas 2021/4272 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişiye yönelik tehdit, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından dolayı sanığı mahkum etti. Temyiz talebi reddedildi ve hüküm onandı. Ancak, bazı nedenlerden dolayı diğer hükümlerin temyizi kabul edildi ve dosya hüküm mahkemesine geri gönderildi. Hüküm kararında, sanığın suçunun kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı ve vicdani kanının kesin olduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.
4. Ceza Dairesi 2020/3168 E. , 2021/4272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
K A R A R
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgeler ile gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanık ..."ye yükletilen kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ... müdafii ve katılan ..."nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Diğer hükümlerin temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; a-Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak tehdit suçunun hangi sözlerle ve ne şekilde işlendiği açıklanıp tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması, b-Dairemizin 18.04.2016 tarihli bozma ilamına uyulmasına karşın 2 nolu bozma sebebinde belirtildiği şekilde, olayın tek tanığı olan ..."e katılanı tehdit edip malına zarar veren kişilerin sanıklar olup olmadığı ayrıca sanık ..."in katılana yönelik kasten yaralama eylemini gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususları açıkça sorularak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, c-Dairemizin 18.04.2016 tarihli bozma ilamının 3 numaralı bendinde belirtildiği şekilde olay tarih ve saatindeki mobese görüntülerini içeren adli emanette kayıtlı CD üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ile sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, d-Katılan hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan herhangi bir soruşturma veya kovuşturma olup olmadığı hususu araştırılıp tartışılmadan; sanıklar hakkında katılanın uyuşturucu satmasından duydukları haksız tahrik biçimindeki, eksik kovuşturmaya dayalı gerekçe ile tahrik hükümlerinin uygulanmması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ile katılan ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 10.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.