4. Hukuk Dairesi 2018/643 E. , 2018/1494 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/04/2013 gününde verilen dilekçe ile kasten adam öldürme eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kasten adam öldürme eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ...’in eşi ve diğer müvekkillerinin babası olan ...’in 29/03/2013 tarihinde davalı tarafından kasten öldürülmesi nedeniyle, müvekkillerinden ... için maddi ve her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece 13/10/2015 tarihinde kısa karar olarak “davacı ...’in destek tazminatı davasının kabulüne, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline” karar verilmiş, gerekçeli karar kısa karara uygun olarak oluşturulmuş, daha sonra davacılar vekili 01/12/2015 tarihinde mahkemeye sunduğu tavzih dilekçesi ile hüküm kısmında davacı ...’in adının sehven açıkça yazılmadığını, bu nedenle tüm davacılar yönünden davanın kabulü söz konusu iken bu durumun icra takibinde tereddüt uyandıracağını ileri sürerek HMK’nun 305. maddesi gereğince tavzih yapılmasını talep etmiş, davalı vekili tavzih talebine bir diyeceği olmadığını mahkemeye sunduğu 02/12/2015 havale tarihli dilekçesi ile beyan etmiş, mahkemece davacı ...’in isminin sehven unutulduğu ve ileride infazda tereddüt uyandırmamak amacıyla tavzih talebinin yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacılar vekilinin tavzih talebi kabul edilmiş ve daha sonra gerekçeli karara eklenen 02/12/2015 tarihli tavzih kararı ile de hüküm fıkrasının ikinci bendine "... için 15.000,00 TL manevi tazminatın" ibaresi eklenerek, hükmün tavzihen düzeltilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinde tavzihin hangi şartlarda ve nasıl yapılacağı açıkça belirlenmiştir. Buna göre, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan
her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Tavzih yolu ile hükmün değiştirilmesi değil yalnızca açıklanması imkanı vardır. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Hakim hükmü verdikten ve davadan elini çektinden sonra temyiz edilerek hüküm bozulmadıkça o davaya yeniden bakamayacak ve verilen hükmü değiştiremeyecektir. Tavzih kural olarak yalnızca hüküm fıkrasında olacak; hükmün gerekçesinin açıklanması için tavzih yoluna başvurulamayacaktır.
Hakim; tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez.
Yukarıda açıklandığı üzere 13/10/2015 tarihli kararda yapılan tavzihin usulüne uygun olmadığı açıktır. Şu halde mahkemece, davacılardan ... hakkında kısa karar ve gerekçeli kararda herhangi bir hüküm tesis edilmediği halde 02/12/2015 tarihli tavzih kararı ile 13/10/2015 tarihli kararın tavzihen düzeltilmesi suretiyle davacı ... lehine manevi tazminata hükmedilmesi, HMK’nun 305/2. maddesine açıkça aykırı olduğundan karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.