Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/524 Esas 2018/1493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/524
Karar No: 2018/1493
Karar Tarihi: 05.03.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/524 Esas 2018/1493 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/524 E.  ,  2018/1493 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/02/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/11/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
    Dava, hakaret nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında görülen ... Aile Mahkemesinin 2012/149 esas, 2014/638 karar sayılı boşanma davası dosyasına davalı tarafından sunulan 02/10/2013 havale tarihli dilekçede, müvekkilinin evliliğin resmi olarak devam ettiği tarihler arasında bir hamilelik yaşadığı, bu hamileliği ortadan kaldırmak için kürtaj ameliyatı geçirdiği ve hamilelik durumu akabinde intihar girişiminde bulunduğu, birliktelik yaşadığı kişi yanında halihazırda işe başladığı şeklinde gerçek dışı iddialarda bulunulması nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Davaya konu olan olayda; olay tarihi ve gelişim şekli, tarafların konumu ve yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.