22. Hukuk Dairesi 2014/914 E. , 2015/15575 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, yol ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ve çalışması boyunca bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, izin, fazla çalışma, genel tatil ve yol ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının işyeri devri sebebi ile yaptığı feshin haksız olduğunu ve davacının çalışması boyunca hakettiği tüm içilik alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Somut olayda; dosya içindeki Ekim 2011 bordrosunda genel tatil tahakkuku bulunduğu ve bordronun ihtirazı kayıtsız olarak davacı tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, genel tatil alacağı hesaplanırken Ekim 2011 dönemi dışlanmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın altı günü 06:00-21:00 saatleri arasında iki saat ara dinlenmesi ile çalıştığı ve haftada otuz üç saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmişse de; davalının vardiyalı çalışma savunması üzerinde hiç durulmadığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki bir kısım vardiya çizelgelerine göre; davacı ve diğer şoförler için 13:00-21:00, 07:00-16:00 ve 12:00-20:00 gibi sekizer saatlik vardiyaların öngörüldüğü, bazı dönemlerde de davacının icapçı olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; tanıklar yeniden dinlenerek işyerinde kaç şoför çalıştığı ve çalışmaların vardiyalı şekilde gerçekleşip gerçeklemediği hususunda beyanları alınmalı, ardından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yapmışsa haftada kaç saat fazla çalıştığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı işçinin fazla çalışma alacağının hesabı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacının fazla çalışma yaptığının tespiti halinde ise; ücretinin ödendiği banka hesap hareketlerinin incelenmesinde, her ay değişik miktarda ödeme yapıldığı anlaşıldığından; davacının tespit edilen ücretinden fazla olarak yapılan ödemelerin fazla çalışma ödemesi olduğunun kabulü gerekir. Davacının fazla çalışma alacağı hesaplanırken, tespit edilen ücretin üzerindeki ödemeler fazla çalışma ödemesi kabul edilerek yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.