Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4272
Karar No: 2012/5881
Karar Tarihi: 24.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4272 Esas 2012/5881 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/4272 E.  ,  2012/5881 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2005 gününde verilen dilekçe ile dava konusu parsellerden vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bir kısım davacıların davasının reddine, diğer davacıların davasının kabulüne, bu davacılar ve murislerine ait hisseler yönünden tapu kayıtlarındaki vakıf şerhinin terkinine dair verilen 30.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu kayıtlarındaki “... Vakfı” şerhinin terkini isteğine ilişkindir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
    Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir.
    Davacılar, çekişme konusu bir kısım taşınmazlarda paydaş olduklarını, bir kısım pay sahiplerinin de mirasbırakanı olduklarını ileri sürmüştür. Davacıların mirasbırakanları olduğunu ileri sürdüğü kişiler ...’dir. Ne var ki, dosya kapsamından davacıların murisi olarak isimlerini verdikleri kişilerle davacılar arasında bir bağlantı kurulamadığı, özellikle nüfus müdürü bilirkişinin raporundan anlaşılmaktadır. Bu yüzden öncelikle yapılması gereken iş, gerekirse davacılara tapu kayıtlarında isim düzeltilmesi davası veya bir tespit davası açmak üzere mehil vermek, bunların sonucunu beklemek ve yine gerek duyulursa yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacılar ile bazı paydaşlar arasındaki bağlantıyı sağlamak olmalıdır. Bu tür bir illiyet bağı kurulmadan, taraf teşkili sağlanmış gibi çekişmenin esasının incelenmesi doğru olmamıştır.
    Davalı idarenin esasla ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmü gereğince; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf; zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın çözümü için, kayda işlenen vakfın mukataalı veya icareteynli vakıflardan olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir.
    Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu ayrı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığının keşfen incelenmesi, taşınmazın konumunun düzenlenecek paftada kadim köy ve kasaba ya da şehirlere göre haritasında işaret edilmesi, vakfın niteliği hakkında bu belirlemeden sonra görüş bildirilmesi zorunludur.
    Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır.
    Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, Vakıflar Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişiler kurulu görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır.
    Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir. Aksi takdirde, hükmün infazı sırasında yeni bazı uyuşmazlıklar ortaya çıkar ve yeni bazı davaların açılması gerekebilir. Mahkemece kurulan hüküm, infaza elverişli değildir. Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu kayıtlardaki vakıf şerhinin terkini gerektiği kanısına varıldığı takdirde, her bir parsel numarası ve maliki ayrı ayrı yazılmalı, hüküm bu şekilde oluşturulmalıdır.
    Mahkemece bütün bu yönler bir yana bırakılarak eksik inceleme ve araştırmayla, infazda da tereddüt doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 24.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi