19. Hukuk Dairesi 2017/5495 E. , 2018/5755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalıya sattığı temizlik malzemelerine ait fatura bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında sözleşmeye dayalı bir ilişki bulunmadığını, davaya konu malların davalıya teslim edilmediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre, davacının faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini ispat edemediği ve münhasıran karşı tarafın ticari defterlerine de dayanmadığı için davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmasının davalı aleyhine yorumlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/11/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, fatura ile satılan mal bedelinden ibaret alacağın tahsili için başlatılan takibe karşı vaki itirazın iptaline ilişkin olup, davalı fatura kapsamı malların teslim edilmediğini, davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi de bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davacı, fatura ve kendi ticari defterleriyle birlikte davalının ticari defterlerine de delil olarak dayanmış
Mahkemece, davacının fatura kapsamındaki malları davalıya teslim ettiğini ispat edemediği, münhasıran davalının ticari defterlerine de dayanmadığı için davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmasının davalı aleyhine yorumlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kendi delilleriyle birlikte davalının ticari defterlerine de delil olarak dayandığına göre, davalının kendi ticari defterlerini ibraz etmesi ve ibrazdan kaçınmasının hukuki sonuçları HMK m. 220 hükmüne tabidir (bkz. BAKİ KURU, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal, ..., 2016, s. 382; HAKAN PEKCANITEZ/MUHAMMET ÖZEKES/MİNE AKKAN/HÜLYA TAŞ KORKMAZ, Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, Cilt: 2, On İki Levha, ..., 2017, s. 1825 ve 1826; Ayrıca bkz. Yargıtay 19. HD, 05.11.2012, 9592/15940).
Hemen belirtelim ki; tarafların belgeleri ibrazı zorunluğu HMK m. 219’da düzenlenmiştir. Bu hükme göre, taraflar kendilerinin ve karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar (f. 1, c. 1). Ticari defter gibi sürekli kullanılan belgelerin ise sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (f. 2). Bu ikinci fıkra hükmünden anlaşıldığına göre, ticari defterlerde belge sayılmaktadır. Tarafların belgeyi ibraz etmemesi ise HMK m. 220’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre de, ibrazı istenen belge, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirilir ve karşı tarafta belgenin elinde olduğunu ikrar veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğunda mahkeme belgenin ibrazı için kesin süre verir (f. 1). İbrazı istenen belgenin elinde bulunmadığını ve özenle aradığı halde bulamadığını ileri süren tarafa mahkemece yemin teklif edilir (f. 2). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
Hal böyleyken, Mahkemece yapılması gereken, davacının kendi belge ve ticari defterleriyle birlikte davalının ticari defterlerine de delil olarak dayandığı hususu gözetilerek HMK m. 219 ve m. 220 hükümleri uyarınca davalının ticari defterlerini ibraz etmesi için usulüne uygun ve m. 220/son hükmüne havi ihtarı içeren kesin bir süre verilip, verilen süre içinde davalının ticari defterlerini ibraz etmesi halinde, gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre, şayet davalı verilen kesin sürede ticari defterlerini ibraz etmezse, duruma göre, davalının ticari defterlerinin içeriği konusunda davacının beyanının kabul edilebilir olup olmadığını değerlendirmek suretiyle varılacak sonuca göre bir karar verilmekten ibaretken, yanılgı sonucu ve olaya uygun olmayan bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından dolayı Mahkeme Kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun onama kararına muhalifim 29.11.2018.