Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4045
Karar No: 2012/5876
Karar Tarihi: 20.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4045 Esas 2012/5876 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar aleyhine açılan mecra hakkı isteği davasında mahkeme, davacının lehine irtifak hakkı kurulmasına karar vermiştir. Ancak, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kanunen, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması gerekmektedir. Ayrıca, mecra irtifakının kurulması için öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalı, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenmeli ve en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. İrtifak hakkının bedeli uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Davacının, su yolu mecra tesisi isteminin kabulü için öncelikle taşınmaz üzerinde gerekli olan kaynak irtifakının kurulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Medeni Kanunu'nun 744., 761. ve son fıkrasına göre.
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/4045 E.  ,  2012/5876 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.07.2007 gününde verilen dilekçe ile mecra hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanunun 744. maddesi gereğince su yolu mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davalı gösterilen 27 sayılı parselin maliki Bayram, davanın reddi gerekeceğini savunmuş, 27 sayılı parselin diğer malikleri savunmada bulunmamıştır.
    Mahkemece dava kabul edilmiş, 102 ada 27 parsel sayılı taşınmazın krokisinde kırmızı renkle gösterilen 5.59 m2’lik kısmından mecra geçirilerek davacı lehine irtifak hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı gösterilenlerden ... temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
    Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
    İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
    Davacı, 182 ada 3 sayılı parselde paydaş olduğunu ileri sürmüştür. İhtiyaç sahibi taşınmaz olarak da bu parseli göstermiştir. Mecra irtifakı tesisine neden olarak da 29 sayılı parseldeki fazla suyun o taşınmazın malikinden satın alındığı sebebine dayanmıştır. Gerçekten, Türk Medeni Kanununun 761. maddesi uyarınca bir kimse evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun ise bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamıyorsa komşusundan onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında alınmasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını isteyebilir.
    Mahkemece, suyun kaynadığı taşınmaz olarak bildirilen 29 sayılı parsel üzerinde bir su kaynağı irtifak hakkı kurulup kurulmadığı üzerinde durulmadığı gibi, 29 sayılı parsel malikleri de davada davalı olarak gösterilmemiştir.
    Davacının, su yolu mecra tesisi isteminin kabulü için öncelikle 29 sayılı parsel üzerinde bir kaynak irtifakı kurulması gerektiğinden, davacıya bunu sağlamak üzere uygun bir süre verilmeli, istem kaynak irtifakı tesisinden sonra incelenip değerlendirilmelidir. Ayrıca, davacının su yolu mecra irtifakı tesisi isteyebilmesi paydaşı olduğu 182 ada 3 sayılı parselin suya ihtiyacı bulunduğunun kanıtlanmasına bağlıdır. 182 ada 3 sayılı parsel taşınmaz üzerindeki yapılacak işlemlerle su sağlayabilecek durumda ise hukuki yararı olmadığından davacının bu istemi değerlendirilemez. Mahkemece bu yön üzerinde de durulup araştırma konusu yapılmamıştır.
    Belirtilen hususlar yerine getirilip kanıtlanırsa, 29 sayılı parselden 182 ada 3 sayılı parsele su yolu mecra irtifakının kesintisiz ulaştırılabilmesi için su kanalının 26, 25, 330 sayılı parsellerden geçirilmesi zorunludur. 330 sayılı parsel mera niteliğiyle özel sicile kayıtlı olduğundan, kamu malı niteliğindeki bu parselden mecra irtifakı tesisi mümkün değildir. O yüzden de başka alternatifler üzerinde durulmalıdır. Su yolu mecra irtifakının tesisinde, su yolunun geçirileceği bütün parsel maliklerinin davada taraf durumunu alması gerektiği husus da mahkemece gözden kaçırılmıştır.
    Sonuçta davacının isteminin kabulü gerektiği kanısına varılırsa, su yolu mecrasının nasıl ve hangi yöntemlerle davacı parseline ulaştırılacağı da yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle saptanmalı, infaza elverişli şekilde kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, bu gibi davalarda yargılama giderlerinin istek sahibi üzerinde bırakılması gerekirken, davalıların yargılama giderleriyle sorumlu tutulması da yerinde değildir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 20.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi