6. Ceza Dairesi 2017/3227 E. , 2018/1066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
13.07.2015 gün 2015/29850 sayılı iddianameyi kabulle yürütülen yargılama sonunda Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, sanık ... hakkında, silahla yağma suçundan mahkumiyetine dair verilen kararına karşı, sanık ... ve savunmanınca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’nce 19.04.2017 gün ve 2017/849 – 2017/853 sayılı kararı ile, sanık hakkında kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş;
Kararın, sanık ve savunmanı ile katılan vekilinin yüzüne tefhim edildikten sonra sanık savunmanı tarafından 18.05.2017 tarihinde; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı tarafından 09.05.2017 tarihinde temyiz edilmiş; sanık savunmanı dilekçesinde özetle, “...sanığın mahkumiyeti için yeterli, somut ve her türlü şüpheden uzak delilin bulunmadığını; ispat külfetinin sanığa yükletildiğini; soruşturma aşamasında gerçekleştirilen teşhis işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini...” belirtip, mahkumiyet hükmünün bozulmasını;
Cumhuriyet Savcısı da “ sanığın, aynı olay nedeniyle telefon hırsızlığından yargılanıp beraat ettiğini savunduğu halde bu dosyanın araştırılmadığı; sanık savunmaları dikkate alındığında, dosya kapsamına göre eyleminin TCK"nın 165/1 madde kapsamında değerlendirebileceği; katılanın kolluk ifadesinde şüphelinin 22 - 23 yaşlarında olduğunu belirtmesine karşın, sanığın suç tarihinde 18 yaşında olduğunun anlaşıldığı; katılanın tarifi ile çizilen robot resim ile sanığın dosyada bulunan fotoğraflarının benzemediği; olay anına ait kamera görüntülerinin, uzman kurumlara gönderilip iyileştirme yaptırılmaması; sanığın duruşmaya getirilip, katılana gösterilerek fiziki gerçek teşhis işleminin usulüne göre yaptırılmadan, SEGBİS ve fotoğraf teşhisiyle yetinilmesi; sanığa ait olduğu anlaşılan ..... no"lu telefon hattının suç tarihinde olay mahalinde veya çevresinde sinyal verilip vermediğinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu"ndan (BTK) araştırılmaması, suretiyle eksik soruşturma yapılması ve savunma hakkının kısıtlanması suretiyle hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu” belirtilerek kararın bozulmasını talep ile;
Sanık ... savunmanı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı’nın usulüne uygun olarak temyiz davalarını açtıkları ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2017 gün ve 2017/36223 sayılı, [“Sanık ..."nın 30/11/2016 tarihli oturumda, aynı olay nedeniyle telefon hırsızlığından yargılandığını ve yargılama sonucunda beraat ettiğini, savunduğunun anlaşılması karşısında; mükerrer hüküm kurulmaması için sanığın savunmasında geçen davaya ilişkin dosyanın araştırılması, varsa bu dosyanın ve kararının getirtilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi” şeklinde (Bozma)] esas hakkında görüş içeren tebliğname ekinde gönderilen istinaf başvurusunun kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve bu karara karşı açılan temyiz davası CMK"nın 288-289. maddeleri kapsamında re"sen incelendi;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ...’nın, 30.11.2016 günlü oturumda, aynı olay nedeniyle mahkemede dava açılıp, yargılandığını ve beraat ettiğini ileri sürmesi karşısında; mükerrer yargılamanın önüne geçmek için öncelikle sanık hakkında aynı konuda açılmış herhangi bir kamu davası olup olmadığı, duraksamalara yer vermeyecek şekilde re"sen araştırıp, saptanması halinde, olanaklı ise, her iki dava dosyasının birleştirilmesi, olanaklı değilse dosyanın bir örneğinin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden hukuki aykırılıklara yer verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 2017/849 Esas ve 2017/853 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair usul ve yasaya aykırı bulunan kararının, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. madde ve fıkrası gereğince, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.