Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1691
Karar No: 2017/3579
Karar Tarihi: 24.10.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/1691 Esas 2017/3579 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Mahkemece verilen hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Karar bozulmuştur çünkü mahkeme eksik inceleme yapmıştır. Dosyada yer alan 30.01.2008 ve 30.04.2008 tarihli sözleşmelerin göz önüne alınarak iş bedeli belirlenmeli ve davacının gerçekleştirdiği imalât bedeli buna oranlanarak alacak miktarı saptanmalı ve davalının kanıtlamış olduğu takipten önce yaptığı ödemeler mahsup edilmelidir. Ayrıca, alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirip alacak likid olmadığından icra inkâr tazminatı talebi reddedilmelidir.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 161 ve devamı maddeleri, 818 sayılı BK'nın 365. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2017/1691 E.  ,  2017/3579 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dairemizin 04.03.2014 gün 2013/1974 Esas ve 2914/1483 Karar sayılı bozma ilâmında;
    “...Davacı davasında iki adet sözleşme ile davalıya ahşap doğrama işleri yaptığını, bakiye 10.600,00 TL alacağının ödenmediğini belirterek yaptığı icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, davalı ise savunmasında yapılan imalâtta ayıplar olduğunu bunların davacı tarafından giderilmemesi sebebiyle bir kısım borcun ödenmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Davacı icra takibinde dayanak olarak 30.01.2008 tarihli ve 30.04.2008 tarihli sözleşmeleri göstermiş, davalı da yargılama sırasında 01.01.2007 tarihli sözleşmeyi sunmuş, mahkemece dava, taraflarca sunulan birbirinden farklı sözleşmeler konusunda beyanlar alınmaksızın, bilirkişi raporunda ayıplı imalâtlar bedeli olarak belirlenen bedel, yine davalı tarafından tek yanlı düzenlenmiş, muavin defter kaydında ödenmeyen miktar olarak görülen 6.600,00 TL"den düşülmek suretiyle 1.800,00 TL üzerinden kabul edilmiştir.
    Taraflarca sunulan sözleşme kapsamları birbirinden farklı olduğuna göre mahkemece öncelikle sözleşmelerin kapsamının belirlenmesi zorunludur. Yapılması gereken iş; dava ile ilgili sözleşmenin hangisi olduğunun 6100 sayılı HMK"nın 161 ve devamı maddeleri gereğince tarafların isticvabı ile saptanması, bundan sonra mevcut haliyle ayıplar ve eksiklerle birlikte sözleşme kapsamına göre yapılan imalâtın miktarı, bulunacak miktar sözleşme bedeline oranlanarak davacının gerçekleştirdiği imalât bedelinin belirlenmesi bu bedelden de davalının kanıtlanan ödemelerinin düşülerek sonuca varılmasından ibarettir.
    Açıklanan sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir...” denilerek karar bozulmuştur.
    Bilindiği üzere 09.05.1960 tarih 21/9 ve 04.02.1959 tarih 13/5 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca mahkemece bozmaya uyulmakla bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağından, bozma ilâmı uyarınca inceleme ve araştırma yapılması zorunlu hale gelir. Müktesep hakkın tanınması, kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiş bir esas olduğundan görevi gereği mahkemelerce ve temyiz halinde de Yargıtay"ca kendiliğinden gözetilir, bunun tek istisnası maddi hatadır.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma ilâmı doğrultusunda araştırma yapıldığından söz edilemez. Takibin dayanağı 30.01.2008 ve 30.04.2008 tarihli sözleşmeler olup davacı da yargılama sırasında bu sözleşmelere dayalı olarak alacak talep ettiğini bildirmiştir. Bu itibarla, bu iki sözleşmenin göz önüne alınarak değerlendirme yapılması zorunludur. Her iki sözleşme de sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesi uyarınca götürü bedel sözleşmeler olup iş bedelinin hesaplanmasında eksik ve ayıplar gözetilerek fiziki oran kurulması gerekmektedir. Fiziki oran kurulurken her iki sözleşme de ayrı ayrı değerlendirilmeli, davalının sunmuş olduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/280 Değişik iş sayılı dosyasındaki bulgular gözetilerek her iki sözleşmedeki işin fiziki oranı bulunmalı, 30.01.2008 tarihli sözleşmenin bedeli olan 82.800,00 TL’ye ve 30.04.2008 tarihli sözleşmenin bedeli olan 8.800,00 TL"ye uygulanmalı, bu bedeller gözetilerek davacı alacağı belirlenmeli ve bu miktardan davalının kanıtlamış olduğu takipten önce yaptığı ödemeler mahsup edilmeli saptanan alacak miktarı yönünde itirazın iptâline karar verilmelidir. Ayrıca 10.12.2015 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere takipten ve davadan sonra ödenen 4.164,00 TL’nin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekir. Yine alacağın varlığı ile miktarının tespiti yargılamayı gerektirip alacak likid olmadığından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine hükmedilerek yukarıda bahsi geçen içtihadı birleştirme kararı da göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi