Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5944 Esas 2019/1244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5944
Karar No: 2019/1244
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5944 Esas 2019/1244 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5944 E.  ,  2019/1244 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacının 18/04/2013 günü bindiği otomobilden inip, yolun karşı tarafına geçmek isterken davalı ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını, sonuç itibariyle bu kaza nedeniyle ruhsal dengesi alt üst olan kalan ömrü boyunca %8 engelli olarak hayatını sürdürmeye mahkum olan davacının maruz kaldığı bu elem ve ızdırabı bir nebze olsun azaltabilmek için, olay tarihi olan 18/04/2013"den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin gönderildiği ve davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece davanın kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın 18/04/2013"den itibaren işleyecek kanuni faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 Sayılı HMK"nun 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Yine, HMK. 297/c maddesi gereğince hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekmektedir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3.maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır. Gerekçesiz bir kararın Yargıtay tarafından denetlenmesi mümkün değildir. Ayrıca kararda maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığı ortaya konulmalı, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantı açıklanmalıdır.
    Somut olayda, davacının talebinin hangi gerekçelerle kabul edildiği karar yerinde tartışılmamış bu biçimi ile karar denetime elverişli değildir. Bu husus yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.