23. Hukuk Dairesi 2017/2702 E. , 2019/4424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada davalının almış olduğu bazı kredi taksitlerini ödemediğini, yapılan icra takibine itirazda bulunduğunu, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili, birleşen davada, davalının dava dışı ...’nın ... Bankasından çekmiş olduğu krediye kefil olduğunu, ödenmeyen taksitleri için icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz ettiğini, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu alacağın rehinle teminat altına alındığını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili, davacı ile borcun taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaştıklarını, birtakım ödemeler yapılmasına rağmen borçtan düşülmeden icra takibinde bulunulduğunu, bu nedenle borca kısmi itiraz ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay incelemesi sonucunda dava konusu takiplerin alacakların haricen tahsil edilmesi nedeniyle mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, davaların açılmasına hangi tarafın sorumlu olduğu belirlenerek hüküm kurulması gerekirken bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, borcun yargılanma sırasında ödenmesi ve davalının borca kefil olması gerekçesiyle yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Kararı taraf vekillerinin temyiz etmesi üzerine, yapılan temyiz incelemesi sonucunda, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile davalının takiplere yönelik itirazlarında kısmen haklı olduğu göz önüne alınarak tarafların hakılılık oranına göre yargılama giderlerinin belirlenmesi gerektiği, diğer yandan alacak kooperatif kredi sözleşmesinden kaynakladığından davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi gerekirken olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi nedeniyle ikinci kez bozulmuştur.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.