2. Ceza Dairesi 2020/3551 E. , 2020/13653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının sanık hakkında uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 58/4. maddesindeki “kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak, sanığın tekerrüre esas alınan...m(Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/11/2013 tarih ve 2011/521 Esas – 2013/762 Karar sayılı kararının 5237 sayılı TCK’nın 171/1. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçuna ilişkin olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, hükmolunan cezanın yazılı şekilde mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına, karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun nüfus kaydına göre 17/04/1998 doğumlu olup, 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle 14/07/2015 ve 24/07/2015 tarihli duruşmaların kapalı yerine açık yapılması ve 07/10/2015 tarihli hükmün de açık duruşmada tefhim edilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine aykırı davranılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamış; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiillerin işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmeyen ve TCK"nın 51/1 maddesinin (a) bendine göre tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme; suç tarihi itibariyle sabıkasız olan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken; "sanık ve suça sürüklenen çocuğun suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdikleri pişmanlıklarını" irdeleyen yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiği gözetilmeden “Yasal imkansızlık nedeniyle” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hapis cezalarının aynı Yasa"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3- Sanık müdafiinin, sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmasına dair isteğinin, TCK"nın 50. maddesi uyarınca sanık hakkında mala zarar verme suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezası dışındaki seçenek tedbirlere çevrilmesi talebini de içerdiği halde, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
4- Dosya kapsamına göre; daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan belirlenen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı kanun maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
5- 5237 sayılı TCK’nın 58/4. maddesindeki “kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak, sanığın tekerrüre esas alınan...m(Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/11/2013 tarih ve 2011/521 Esas – 2013/762 Karar sayılı kararının 5237 sayılı TCK’nın 171/1. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçuna ilişkin olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, hükmolunan cezanın yazılı şekilde mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
6- Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm fıkralarında uygulama maddesinin 116/4 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.