4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5814 Karar No: 2018/1478 Karar Tarihi: 05.03.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5814 Esas 2018/1478 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/5814 E. , 2018/1478 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 24/06/2015 gününde verilen dilekçe ile konut dokunulmazlığının ihlal ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve konut dokunulmazlığını ihlal eylemlerinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; davalıların olay tarihinde, müvekkillerinin evlerine kapı kırılması suretiyle zorla girdiklerini ve müvekkillerinden ..."i ve ..."i ellerini kollarını bağlayarak darp ettiklerini, ..."i ise cebir ve tehdit kullanarak kaçırdıklarını belirterek olay nedeni ile müvekkillerinin ruh sağlığının bozulduğundan bahisle manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili; davacılardan ..."in müvekkilleri tarafından zorla kaçırılmadığını ve Hava ..."e herhangi bir zarar da vermediklerini ayrıca istenilen tazminat miktarının müvekkillerinin ödeyemeyeceği miktarda yüksek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; kesinleşen ceza yargılaması sonucunda davalılar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri dikkate alınarak, dava konusu haksız eylemin davalılar tarafından gerçekleştirildiği sabit olduğundan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu “ön incelemenin kapsamı” başlıklı 137. maddesinde dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verileceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde karar verilmeden önce, bu konuda tarafların ön inceleme duruşmasında dinlenebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleneceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemlerin yapılacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulhe ve arabuluculuğa teşvik edileceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. HMK 137. maddenin ikinci fıkrasında ise ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK 137 ve 140 maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekir. Somut olayda; mahkemece Kanunun bu emredici düzenlemesine rağmen usulüne uygun şekilde yargılama aşamaları tamamlanmadan, 20/01/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.