7. Ceza Dairesi 2021/11637 E. , 2021/10659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre ...’in sürücüsü olduğu araçta yapılan aramada 600 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olay kapsamında; sanıklar ..., ... ve ... hakkında ayrı soruşturma yürütülerek iletişimin tespiti tutanaklarına göre ayrı dava açıldığının anlaşılması karşısında; Dairemizin 28.09.2020 tarihli, 2019/8609 E., 2020/11655 K. sayısı ile bozulmasına karar verilen Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/1769 E., 2014/809 K. sayılı dava dosyası ile incelemeye konu dava dosyasının aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle, delillerin birlikte değerlendirilmesi bakımından birleştirilip, sanıklar ..., ... ve ...’ın fiilen kullandıklarını beyan ettikleri mobil telefon hatları ile ... isimli şahsa ait mobil telefon hattına ait suç tarihinden 3 gün öncesi ve 3 gün sonrasındaki “sinyal bilgileri ile HTS kayıtlarının” getirtilerek, sanıkların suça konu sigaraların ele geçirildiği ... ile görüşme yapıp yapmadıklarının tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin
yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)Sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasının 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
3)Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ile 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı ilamlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanıklar ..., ... ve ...’ın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve haklarında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 09.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 14.01.2014 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2021/7130 Esas sırasında kayıtlı Hassa Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/478 Esas, 2014/485 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 14.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 02.12.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın ve katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.