Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3887
Karar No: 2022/6243
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3887 Esas 2022/6243 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/3887 E.  ,  2022/6243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    VEK. AV. ...

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; Edirne İli, İpsala İlçesi, ... Köyü, Bağlar mevkiinde arı kovanlarından davalı şirkete ait yüksek gerilim hattının koparak yere düşmesi sonucu çıkan yangın nedeniyle 28 adet bal arısı kovanının zarar gördüğünü, zararının tazmini için İpsala İlçe ... Müdürlüğüne müracaat ettiğini, İlçe ... Müdürlüğünde görevli veteriner hekimin yapmış olduğu tespite ve verdiği rapora göre 14.000 TL zararı olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, 14.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davalının haksız fiili nedeniyle davacının arı kovanlarının yandığı, davalının bu zararı gidermekle yükümlü olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile toplam 14.000 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 24.04.2018 tarihli ve 2016/18491 Esas - 2018/4392 Karar sayılı kararla; "...Somut olayda, uyuşmazlığın çözümü açısından, öncelikle dava konusu yangının çıkış sebebinin elektrik hatlarından kaynaklı olup olmadığı hususunun tespit edilmesi gerekmekte olup, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren bu konuda uzman bilirkişi görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır. Yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde dava konusu yangının davalı kuruma ait enerji nakil hatlarından çıktığının tespit edilmesi halinde ise, bu kez de davacının zararının tespiti açısından uzman bilirkişiden rapor alınması gerekecektir. Ne var ki mahkemece, davaya konu yangının çıkış sebebinin ve davacının zararının tespiti bakımından, usulüne uygun bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, davalının haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk ilkesine göre meydana gelen zarardan sorumlu olacağı kanaatiyle, ... İl Müdürlüğü'nde görevli veteriner hekim tarafından düzenlenen idari zarar raporu esas alınarak karar verilmiştir.
    O halde mahkemece öncelikle, dava konusu olan yangının hangi tarihte çıktığı saptanarak, bu yangına ilişkin olarak, mevcut ise itfaiye raporu, kolluk ve kurum tutanakları, ceza soruşturma dosyası, olay gününe ilişkin hava durumunu gösterir kayıtlar, olay gününe ilişkin elektrik arıza ihbar kayıtlarının ve yine elektrik hattının tesisine ilişkin tüm bilgi ve belgerin ilgili kurumlardan temin edilerek dosya içerisine konulması gerekmektedir.
    Açıklanan eksiklikler giderildikten sonra, davaya konu yangının çıkış sebebinin ve davacının zararının kesin bir biçimde saptanması ve meydana gelen olayda tarafların sorumlulukları açısından, gerekirse keşif de yapılmak suretiyle, konusunda uzman bilirkişiden, hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılamada davacı, 27.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 22.659,55 TL'ye artırmış, mahkemece; benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda, enerji nakil hattının belirli bir noktasında arıza nedeni ile oluşan kısa devrelerin yarattığı hat üzerindeki yüksek akım nedeni ile iletkenlerin aşağı yukarı veya sağa sola sallanarak fazın faza temas etmesi sonucunda koparak toprağa temas ettiği noktada iletken üzerinden geçen yüksek akım nedeni ile ark oluştuğu, yerde çabuk tutuşabilen kuru ot veya saplar tutuşarak yangın çıktığı, davacıya ait arı kovanlarının gerilim hatlarının altında, ... amaçlı işlenmeyen bir bölgede olup, hattın düştüğü yerde ve yanan alanın içerisinde kaldığı, meteoroloji verileri ve tanık anlatımından zarar ile fiil arasındaki illiyet bağını kesen ya da davalının sorumsuzluğunu gerektiren mücbir bir sebebin bulunmadığı, olayda davacının kusursuz olduğu, davacının iddiası ve tanık anlatımının hayatın olağan akışına uygun düştüğü, tüm bunlardan yangın nedeniyle oluşan zarardan davalı şirketin kusursuz sorumlu olduğu, davacı ıslah dilekçesi vererek bozma sonrası rapor ile tespit edilen miktarı talep etmiş ise de, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 14.000 TL tazminatın 15.05.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
    Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde hüküm, temyiz edenin aleyhine bozulamayacağı gibi Yargıtay'ın temyiz eden tarafın lehine verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de temyiz eden tarafın bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Bu yasağa "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
    Somut olayda; mahkemenin 14.000 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıya verilmesine ilişkin ilk kararı, sadece davalı vekilinin temyizi üzerine yukarıda belirtilen gerekçelerle bozulmuştur. Bu durumda, ilk kararda hükmedilen tazminat miktarı davalı yönünden usulü kazanılmış hak oluşturduğundan, mahkemece bu gerekçe ile karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bundan ayrı davacı 15.07.2015 tarihli dava dilekçesinde hükmedilecek tazminat miktarına dava tarihinden itibaren faiz talep etmiş, mahkemece de dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmakla birlikte, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hükümde "15.05.2015 dava tarihinden" yazılması doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru olduğu gibi açıklanan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, HUMK'nın 438. maddesinin yedinci ve dokuzuncu fıkraları hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "15.05.2015 dava tarihinden" ifadesi değiştirilerek ve yerine davanın açıldığı "15.07.2015 tarihinden" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve gerekçesinin açıklandığı şekilde değiştirilmesine ve düzeltilmesine, hükmün değiştirilen düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi