Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4621
Karar No: 2012/5773
Karar Tarihi: 19.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4621 Esas 2012/5773 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/4621 E.  ,  2012/5773 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.06.2006 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, birleşen davada, 20.10.2010 gününde verilen dilekçe ile de sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Asıl dava 30.03.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli zirai ürün kira sözleşmesinin feshi istemi ile açılmıştır.
    Davacı kiracı Yargıtay bozmasından sonra açtığı birleşen davasında sözleşmenin ademi ifası sebebiyle uğradığı kar yoksunluğu zararı 33.951.12. TL’nin davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
    Davalı davanın reddi gerekeceğini savunmuştur.
    Mahkemece, zirai ürün kira sözleşmesinin feshi istemi ile açılan davanın reddine karar verilmiş, bu hükmü davacı temyiz etmiş karar Dairemizin 12.10.2009 tarihli ilamıyla ve ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş 30.03.2006 başlangıç tarihli zirai ürün kira sözleşmesinin feshi bozmadan sonra açılan ve birleştirilen kar yoksunluğu zararına yönelik davanın kısmen kabulü ile 23.574.17. TL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davalı temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında yol gösterildiği üzere zirai ürün kira sözleşmesinin feshine karar verilmesinde bir yanılgı bulunmadığına göre davalının bu isteme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalının Yargıtay bozmasından sonra açtığı ve eldeki dava ile birleştirilen kar kaybı zararının tahsiline dair temyiz itirazlarına gelince;
    Zarar bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmedir. Buna maddi zarar da denilir. Zarar çeşitli ayrımlara tabi tutulmaktadır. Bunlardan biri de menfi-müspet zarar ayrımıdır. Müspet zarar o sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın girememesinden kaynaklanan zarardır. Bu niteliği gereği müspet (olumlu) zarar daima ileriye dönük olup bir beklenti kaybıdır.
    Doktrinde, müspet zarar; alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder. Yani, borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin halihazır vaziyeti arasındaki fark olarak kabul edilmektedir. Diğer bir ifadeyle müspet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilememesinden doğan zarardır.
    Kar kaybı ise kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Bir tanımlama yapmak gerekirse kar kaybı; borçlunun edimini tam olarak ifa etmesi halinde alacaklının mamelekinin olması gereken durumu ile eylemli durumu arasındaki maddi değer farkıdır. Fesih hadisesi bu tür bir çoğalmaya mani olmuştur. Kar kaybı belirtilen niteliği gereği müspet zarar kapsamındadır.
    Müspet zarar, kusursuz olan tarafın temerrüde düşen taraftan sözleşme yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği bir tazminat türü olduğu gibi sözleşmeden kusurlu olarak dönen taraftan da istenebilir. Görülüyor ki, müspet zarar talebinde bulunan kimsenin sözleşmeden dönmemiş olması sözleşmeden dönme varsa dönen tarafın kendisi olmaması gerekir.
    Zarar ve özellikle müspet zarar kavramlarına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    Davacı, asıl davasında 30.03.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli zirai ürün kira sözleşmesinin feshini dava yoluyla istemiş, bu isteği de hüküm altına alınmıştır. Davacı sözleşmeden dönen taraf olduğundan ve ancak menfi zararlarını isteyebileceğinden müspet zarar kapsamında kalan kar kaybı zararını talep edemez. Dolayısıyla kar kaybı zararı tahsiline ilişkin birleşen davanın reddi gerekir.
    Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak birleşen davadaki istemin bazı gerekçelerle kabulü doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ;Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca BOZULMASINA, 19.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi