Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3820 Esas 2019/3837 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3820
Karar No: 2019/3837
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3820 Esas 2019/3837 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıların ortak yerlere ve projeye aykırı şekilde müdahalesinin engellenmesi ve eski hale getirilmesine ilişkin davada, mahkeme davayı kabul etmiştir. Ancak davalılar temyiz başvurusunda bulunmuş ve Yargıtay da mahkeme kararını bozmuştur. Yargıtay, böyle bir davanın mülkiyet haklarına dayanması gerektiğini ve yöneticinin bu tür bir davayı açma yetkisi ve görevinin olmadığını belirtmiştir. Ayrıca, davacının bağımsız bölümlerde malik olmadığı anlaşıldığından davanın reddedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35. maddesi de değinilerek yöneticinin görev ve yetkileri belirlenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35. maddesi: Yöneticinin görev ve yetkilerinin belirlendiği madde.
14. Hukuk Dairesi         2018/3820 E.  ,  2019/3837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.12.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale iade talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortak yere müdahale ve projeye aykırılık sebebiyle müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirmeye ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 1927 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan apartmanın yönetimi olduğunu, belirtilen apartmanın altında kapıcı dairesi, kömürlük ve sığınak bulunduğunu, davalılardan ..."nın binanın altında bulunan 21 ve 22 no"lu depoların maliki olduğunu, depoların toplam alanının 27,54m2 olduğunu, davalı ..."in ise apartmanı yapan müteahhit olup kat maliklerinin izni olmadan bodrum katının tamamını 21 ve 22 no"lu bağımsız bölümlerle birleştirerek davalı ..."ya haricen sattığını ve anılan davalının da bodrum katın tamamını 28.12.2006 tarihinden beri işgal ettiğini; yine davalılardan ..."in ise 20 no"lu dükkanın maliki olduğunu, kapıcı dairesinin bir kısmının davalı ... tarafından kat maliklerinin izni olmadan tadilat yapıldıktan sonra davalı ..."e satıldığını ve anılan davalının kapıcı dairesini 05.02.2007 tarihinden beri işgal ettiğini, diğer davalı ... ise binanın ön cephesinde bulunan 19 no"lu dükkanın maliki olduğunu, kapıcı dairesinin geri kalan kısmının da davalı ... tarafından ... satıldığını ve 29.08.2008 tarihinden beri bu davalının işgalinde olduğunu, davalı müteahhit ... hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan dolayı yapılan yargılama sonucu ceza verildiğini ileri sürerek davalı ..."in bağımsız bölümleri eski hale getirmesine, aksi halde belirlenecek eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesini; diğer davalıların ise ortak mülkiyete yapmış oldukları haksız elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... ve davalı ... temyiz etmişlerdir.
    Dava, ortak yere müdahale ve projeye aykırılık sebebiyle müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirmeye ilişkindir. Böyle bir dava ancak, mülkiyet hakkına dayanılarak açılır. Kat mülkiyetinin özelliği itibariyle uygulamada kat malikleri kurulu kararı ile yetki verildiği takdirde, kat maliki olmayan yönetici dahi böyle bir davayı açabilir. Davacı yönetime yetki verildiğine dair bir Kat Malikleri Kurulu kararına dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 35. maddesi yöneticinin bu sıfatı sebebiyle görev ve yetkilerini belirlemiştir. Bunların arasında yukarıda açıklandığı gibi mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı bulunan ortak yerlere vaki tecavüz ve projeye aykırılık nedeniyle müdahalenin men"i davası açma yetkisi ve görevi yoktur. Davaya konu 1927 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 22 adet bağımsız bölüm bulunmakta olduğu, davacının bağımsız bölümlerin hiçbirinde malik sıfatının bulunmadığı da anlaşıldığından aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 30.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.