2. Ceza Dairesi 2020/2359 E. , 2020/13647 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hırsızlık eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 141/1 ve 143. maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının sanık hakkında uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Tüm dosya içeriğine göre; katılana ait motosikleti çalanların suça sürüklenen çocuk ile sanık olduğunun iddia ve kabul edildiği somut olayda; suça sürüklenen çocuğun Cumhuriyet savcısı huzurunda müdafii eşliğinde alınan savunmasında sanık ... ile birlikte atılı suçu işlediklerini beyan ettiği, ancak sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğinin anlaşılması karşısında; olay yerini gösteren kamera kayıtlarının büyütme ve netleştirme teknikleri de kullanılmak suretiyle görüntülerin değerlendirilmesi ve sanığın muhtelif mesafe ve açılardan yüksek çözünürlükte fotoğrafları temin edilerek görüntülerdeki kişilerden birinin sanık olup olmadığına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü yada Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığından rapor aldırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Sokakta park edilmiş suça konu motosikletin düz kontak yapılarak çalınması biçimindeki eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesindeki hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 141/1. maddesiyle uygulama yapılarak sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında eksik ceza tayini,
b) Katılanın 11/07/2014 tarihinde alınan ifadesinde; suça sürüklenen çocuğun çalınan motosikletin yerine dair verdiği bilgi üzerine suça konu motosikleti hasarlı vaziyette bulduğunu belirttiği ve gerçekleşen iadenin kısmi iade olduğunun kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında; katılandan kısmi iade nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçu bakımından 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, atılı hırsızlık suçunun gece vakti işlenmiş olması nedeniyle arttırım yapılırken, suç tarihinden önce yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile değişik TCK"nın 143. maddesi uyarınca, yarı oranında arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, bir kat artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
d) Nüfus kaydına göre 07/07/1997 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını tamamlamış olduğu gözetilmeden, 30/09/2015 tarihli duruşmanın açık yerine kapalı yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 182/1 ve 185/1. maddelerine aykırı davranılması ile hükmün tefhim edildiği 27/11/2015 tarihli duruşmaya “kapalı” olarak başlandığının belirtilmesine karşın, duruşma bitirilirken “açık” yargılamaya son verildiğinin belirtilmesi ve yasa yolu bildiriminde ise kararın tekrar “açık” duruşmada okunup usulen anlatıldığı yazılmak suretiyle çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.