Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/2682
Karar No: 2021/916
Karar Tarihi: 29.04.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2682 Esas 2021/916 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2682
Karar No : 2021/916

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/04/2019 tarih ve E:2018/3126, K:2019/1099 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Doğal gaz dağıtım lisansı sahibi olan davacı şirket tarafından, 2012 yılı başı Baz Yıl Varlık Tabanının 724.326,00-TL olarak belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarifeler Dairesi Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/04/2019 tarih ve E:2018/3126, K:2019/1099 sayılı kararıyla;
Dairelerinin 03/05/2016 tarih ve E:2012/1307, K:2016/1397 sayılı dava konusu Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarifeler Dairesi Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali yolundaki kararına karşı taraflarca yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 31/05/2017 tarih ve E:2016/4326, K:2017/2361 sayılı kararla, anılan kararın iptale ilişkin kısmının onandığı, ... tarih ve ... sayılı Kurul kararı hakkında herhangi bir hüküm içermemesi nedeniyle bozulduğu ve bu karara karşı davalı idare tarafından yapılan karar düzeltme başvurusunun reddedildiği anlaşıldığından, bozma kararına uyularak;
Dosyanın incelenmesinden, ... tarih ve ... sayılı Kurul kararı uyarınca davacı şirketin 2012 yılı başı baz yıl varlık tabanının 724.326,00-TL olarak belirlendiği, söz konusu tutarın şebeke yatırımlarının fiili değerini yansıtmadığından bahisle yeniden değerlendirilerek İGDAŞ'ın ortalama şebeke birim metre maliyetlerinin esas alınarak belirlenmesi talebiyle davalı idareye itiraz başvurusunda bulunulduğu, bu başvurunun Tarifeler Dairesi Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işlemiyle reddedildiği, bunun üzerine anılan Daire Başkanlığı işlemi ile ... tarih ve ... sayılı Kurul kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı;
Mülga 3580 sayılı Doğal Gaz Dağıtım Şirketleri İçin Tarife Hesaplama Usul ve Esasları'nın 3. maddesinin (c) bendinde, baz yıl varlık tabanının, Kurul tarafından her bir dağıtım şirketi için belli bir tarih itibarıyla o tarihten önceki dönemde gerçekleşen yatırımlar kapsamında belirlenen tarifeye esas toplam net yatırım tutarını ifade ettiği; 6. maddesinin yedinci fıkrasında, mevcut şirketlerden baz yıl varlık tabanı belirlenmemiş olan şirketler için (AGDAŞ, BAŞKENTGAZ, BAHÇEŞEHİRGAZ) baz yıl varlık tabanının Kurulca belirleneceğinin belirtildiği;
3580 sayılı Doğal Gaz Dağıtım Şirketleri İçin Tarife Hesaplama Usul ve Esasları'nın yürürlüğe girdiği 31/12/2011 tarihine kadar doğal gaz dağıtım şirketlerinin tarifelerinin belirlenmesine yönelik ortak bir metodolojinin bulunmadığı; bununla birlikte, Kurumun yapmış olduğu ihalelerle dağıtım lisansı alan şirketlerin tarifeleri yarışma yoluyla yapılan ihale sonucunda ortaya çıkan tutarlardan oluşurken, 4646 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten evvel alınmış bir hak, belge, izin ve yetkilendirmeye müsteniden doğal gaz dağıtım faaliyetinde bulunan davacı şirket konumunda olan şehir içi doğal gaz dağıtım tüzel kişilerinin (mevcut şirket) tarifelerinin ise Kurul tarafından belirlendiği; mevcut şirketlerin de birçok yönden aralarında farklılıklar bulunduğundan (özelleştirme süreçleri, özelleştirme öncesindeki tarife yapılarının farklılığı, dağıtım bölgeleri büyüklüklerinin değişkenliği, yatırım ve işletme giderleri ihtiyacı ile tüketim ve abone miktarı gelişiminin farklılaşması gibi) tarifelerinin birbirlerine emsal alınabilmesinin de mümkün olmadığı;
Dairelerinin E:2018/1089 sayısında kayıtlı dosyasında yapılan 03/07/2018 tarihli ara kararıyla, davalı idareden, mevcut şirketlerin 01/01/2012 tarihine kadar varlık değerleri hesabında; baz varlık tabanının, yatırım maliyetlerinin, güncellemenin, bağlantı gelirlerinin düşülmesinin ve benzeri hususların hangi kriterlere göre yer aldığının ayrıntılı bir şekilde ayrı ayrı açıklanması ile söz konusu hususlarda şirketler arasında herhangi bir farklılık var ise, bu farklılığın yasal dayanakları ve gerekçeleriyle açıklanmasının istenmesi üzerine alınan cevabi yazıda, davacı şirkete ilişkin olarak, baz varlık tabanının, şirketin kurulduğu 1994 yılından 2011 yılı dahil gerçekleştirilen şebeke yatırımlarından bağlantı gelirlerinin düşüldüğü, bulunan net yatırım değerleri toplamından 22 yıllık süre dikkate alınarak hesaplanan amortisman değerlerinin düşülmesi suretiyle 2012 yılı başı düzenlenmiş varlık tabanının bulunduğunun belirtildiği;
Davacı şirketin her ne kadar 2003 yılında doğal gaz dağıtım lisansı alsa da, bu tarihten önce faaliyete geçtiği; dolayısıyla, şirketin müşterilerine doğal gaz teslim edebilmesi için birtakım şebeke yatırımlarının ve işletme giderlerinin yapılmış olması gerektiği; bu yatırımların karşılığının ise, şirketin mali sürdürülebilirliği açısından doğal gazın satış fiyatı içerisinde müşterilerine yansıtıldığının açık olduğu; aksi kabul hâlinde ise, gerçekleştirilen yatırım harcamalarında dönemsel olarak ayrım yapılmadığı için davacı şirketin perakende satış tarifesinde söz konusu harcamalar yönünden mükerrer hesaplama yapılarak daha fazla gelir elde etmesinin mümkün olacağı;
Kaldı ki, şirketin sunmuş olduğu yatırım harcamaları üzerinden baz yıl varlık tabanının hesaplandığı; nitekim, şirketin davalı idareye sunduğu "Yatırımlar Tablosunda" 31/12/2013 tarihine kadar yatırım harcamaları kümülatif toplamının 593.563,00-TL olarak yer aldığı; dava konusu baz yıl varlık tabanının hesaplanmasında da bu tutarın dikkate alındığının anlaşıldığı;
Bununla birlikte, şirket tarafından asıl şebeke yatırımlarının 4646 sayılı Kanun'un yürürlüğünden önce yapıldığı, dava konusu Kurul kararıyla belirlenen 2012 yılı başı baz yıl varlık tabanı içerisinde bu yatırımların hiçbirisinin olmadığı ileri sürülmüş ise de, bu iddiayı tevsik edecek herhangi bir belge bulunmadığının görüldüğü;
Bu itibarla, davacı şirketin 2012 yılı başı baz yıl varlık tabanının hesaplanmasında faaliyete geçtiği tarihten itibaren yaptığı yatırım harcamalarının dikkate alınmasının mükerrer hesaplamaya yol açacağı, söz konusu harcama unsurunun şirketin sunduğu veriler üzerinden belirlendiği anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yatırım harcamalarıyla ilgili tüm belge ve bilgilerin dosyaya sunulduğu, 1993-2003 yılları arasında yapılan yatırım tutarının ve dolayısıyla ilave edilmesi gereken baz yıl varlık tabanının dosyaya sunulan uzman görüşleriyle tespit edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 04/04/2019 tarih ve E:2018/3126, K:2019/1099 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Davacı şirket tarafından, 2011 yılı Eylül sonu itibarıyla toplam yatırım tutarının 7.115.381,00-TL olduğu, abone bağlantı hasılatı ve amortismanları düşüldükten sonra 2012 yılı başı baz yıl varlık tabanının 2.582.813,00-TL olması gerektiği halde dava konusu Kurul kararıyla 2012 yılı başı baz yıl varlık tabanının 724.326,00-TL olarak belirlendiği, bu nedenle, belirlenen tutara 1993-2003 döneminde yapılan şebeke yatırımlarının karşılığı olarak 1.858.487,00-TL ilave edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından şirketin sunduğu veriler ve var olan harcama kayıtları üzerinden baz yıl varlık tabanının hesaplanmış, şirketin yatırımlara ilişkin belge sunamamasının nedeni olarak ileri sürdüğü hususlar dikkate alınmamış ve şebeke yatırımlarının fiili değerinin tespiti için herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Davacı şirketin, 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un 6. maddesi uyarınca şirketin kayıtlarında yer almayan 1.858.487,00-TL yatırım tutarını defterine kaydedebilmek için katma değer vergisi ödediği görülmektedir.
Dolayısıyla, şirketin şebeke yatırımlarının fiili değeri ile baz yıl varlık tabanının hesaplanmasında dikkate alınan defter değeri arasında fark olup olmadığının araştırılması, eğer farklılık varsa baz yıl varlık tabanının revize edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

KARŞI OY
XX- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; daha önce verilen Daire kararının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarifeler Dairesi Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline dair kısmının usul ve hukuka uygun bulunarak onandığı, bunun üzerine davacı itirazı hakkında işlemi tesis eden Kurul tarafından inceleme yapılarak yeni bir işlem tesis edileceğinden davacının itirazının karşılanmaması halinde Kurul kararı bu işlemle birlikte yeniden dava konusu edilebileceğinden davanın Kurul kararı yönünden bu aşamada incelenmeksizin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi