Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3324 Esas 2022/5076 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Beraat

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kara Kuvvetleri Komutanlığı 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli ve 2013/658 esas, 2014/527 sayılı kararıyla sanık ... hakkında taksirle öldürme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, diğer sanıklar hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen hükmün temyizi üzerine, Askeri Yargıtayın 12/01/2016 tarihli ve 2015/786 esas, 2016/16 sayılı ilamı ile olaya ilişkin bilirkişi raporu aldırılmadığından bozulmasına karar verildiği, ancak dosyanın ilgili Yargıtay dairesine gönderilmeden önce; 27.04.2017 tarih ve 30050 sayılı Resmi Gazetenin Mükerrer sayısında yayımlanan Yüksek Seçim Kurulunun 27.04 2017 tarihli ve 663 sayılı kararına göre 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun halk oylaması sonucu kabul edildiğinin ilan edildiği, Anayasa değişikliği uyarınca askeri mahkemelerin kaldırıldığı, 926 sayılı Kanuna eklenen geçici 45. madde ile Askeri Mahkemelerde bulunan dosyaların ne şekilde devredileceğinin düzenlendiği buna göre de, dosyanın Vezirköprü Ağır Ceza Mahkemesine devredildiği, anılan mahkemece bozma ilamı doğrultusunda bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına neden olan olayın, iç güvenlik harekatı teknik ve taktiklerine uygun olup olmadığı yönünden keşif yapılarak rapor aldırıldığı, gelen bilirkişi raporunda tim komutanı olan sanık ... ve diğer sanıklar hakkında yapılan değerlendirmede, yapılan faaliyetin iç güvenlik taktik ve tekniklerine uygun olduğunun bildirildiği, diğer sanıkların yapılan yeni yargılamada alınan bilirkişi raporu sonrası beraat ettikleri, kararın istinaf edilmemesi üzerine 12/07/2018 tarihinde kesinleştiği, bilirkişi raporunda sanık ...'e herhangi bir kusur izafe edilmemesi, sanığın eyleminin salt askeri faaliyetleri icra etmekten ibaret olduğu hep birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği yönünde kanun yararına bozma başvurusu sonucu, Dairemizin 20/02/2020 tarih, 2019/13278 Esas - 2020/1827 karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği yerinde görüldüğünden, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli ve 2013/658 esas, 2014/527 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 05/06/2015 tarihli ve 2015/A-12-138 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada mahkemece sanık ... hakkında beraat kararı verildiği anlaşılmakla, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü sanığın dava dışı diğer sanık askerlerle beraber alınan istihbarat çerçevesinde terör örgütü mensuplarına yönelik operasyonda tim komutanı olduğu, olay günü Vezirköprü ilçesinde iki bölücü terör örgütü mensubunun görüldüğü, pusu faaliyetinin icra edildiği yerin PKK/KCK terör örgütünün Karadeniz açılım grubunun geçiş güzergahında olduğunun sabit olduğu, tim personelinin bölücü terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirilmesi için pusu faaliyetine çıktıkları, Jandarma Özel Harekat timinin faaliyetlerinin yanında, yer ve zaman açısından bölgede 2 vatandaşımızın bulunması ve kendilerine bir araba bularak Havza ilçesine dönmek maksadıyla viyadüğün üst kısmına çıkabilmek için yoldan çıkarak ağaçlık arazi kesimine yönelmeleri, terör örgütünün taktik ve teknikleri açısından benzerlik gösterdiği ve 2 vatandaşın tim tarafından terör örgütü mensubu sanıldığı, terör örgütü mensubu sanılan ... ve ...'ın termal görüntülerinin alınarak tim komutanına iletildiği, tim komutanının termal kamera ile alınan görüntüyü daha iyi değerlendirebilmek maksadıyla pusu noktasından ayrılarak görüntü alınan yere yaklaşmasının gerektiği, yakınlaşma sonrasında dur ihtarında bulunulduğu ve öncelikli olarak görüntüye değil de, görüntü alınan yerin 10-15 metre yakınına uyarı mahiyetinde ateş edildiği, ancak uyarı ateşine ateşle karşılık verilmesi üzerine hedefin terörist grup olduğu kanaatinin tim komutanı olan sanık ...'de hasıl olduğu ve tim üyelerine atış emri verdiği, yapılan atışlar sonrası ...'ın öldüğü, ...'ın ise yaralandığı olayda; Jandarma Komando Özel Harekat Timinin pusu faaliyetini icra ettiği yer ve tarih itibariyle yapılan değerlendirmede, olayın yaşandığı tarihten yakın zaman öncesinde Samsun ilinde bölücü terör örgütü mensuplarının varlığını gösterir olayların bulunduğu, 17.04.2010 tarihinde, Ladik ilçe merkezinde devriye görevi icra eden polis aracına PKK/KCK terörist grubunca uzun namlulu silahlarla ateş açılması neticesinde iki polis memurunun olay yerinde şehit edildiği, 28.05.2018 tarihli keşfe dayalı düzenlenen bilirkişi heyet raporuna göre de, Giresun JÖH Tabur Komutanlığına bağlı 2'nci Bölük 1'inci Tim Komutanlığının olay günü Havza tüneller bölgesinde meydana gelen olaya müdahale şekilleri timin eğitiminde kullanılan yönerge ve talimatlara uygun olduğu, bu bağlamda tim tarafından yapılan her faaliyetin iç güvenlik harekatı taktik ve tekniklerine uygun olduğunun belirlendiği, sanık ...'in herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle mahkemece beraat kararı verildiği, verilen beraat kararının oluş ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin olayın oluş şekli, yaralı ve vefat edenin çocuk olduğu açıkca ortada iken, silahlı olmadıkları her şekilde tespit edilebilme imkanına sahipken aralarında bomba atarların da bulunduğu ağır silahlar kullanılmak sureti ile elim sonucun meydana gelmesinde emniyet güçleri görevlilerinin ağır ihmal ve kusurları varken verilen beraat kararı usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 27.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.