23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/1785 Karar No: 2015/426 Karar Tarihi: 07.04.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1785 Esas 2015/426 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/1785 E. , 2015/426 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. TCK"nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp bunlara ait maddi varlığın veya bu tüzel kişiliklerle bağ kurulmasını sağlayan somut başka olguların kullanılması gerekir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evrak ve makbuzların sunulması, taşıtın kullanılması, mağdur üzerinde bentte sayılan tüzel kişiliklerden gelinildiğine veya buralardan aranıldığına dair bir düşünce oluşturulması ve mağdurun aldatılması gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanığın katılanın borçlusu olduğu 50.000.000 TL (eski para birimi) tutarındaki senedin rakam kısmının başına sonradan “9” rakamını ekleyerek senedi 950.000.000 TL üzerinden icra takibine koymak suretiyle haksız menfaat temin etmeye çalıştığı iddia edilen olayda; suça konu senedin ön ve arka yüzündeki imza ve yazılardan kendi isim ve imzası dışında hiçbirinin sanığa ait olmadığının belirlenmesi, sanığın, senedi geçmiş maaş alacaklarına karşılık olarak aldığına dair savunması ve senetteki “... yazısının ve bu isme atfen atılan imzanın hakkında suç duyurusunda bulunulan ..."e ait olduğunun tespit edilmesi karşısında sanığın savunmasının aksine, atılı suçları işlediğine dair mahkumiyete yeterli kesin delil bulunmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 07/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.