Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ..."in, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2 maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbî tutulmasına dair Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 01/02/2013 tarihli ve 2012/214 esas, 2013/77 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/10/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen Dosyadan;
1-Sanık hakkında 05/11/2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2011 tarihli 2011/943 numaralı iddianamesi ile açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, Gölcük 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/12/2013 tarihli 2013/48 esas ve 2013/258 karar sayılı kararı ile TCK’nın 191/2-3-4 ve 5. maddeleri uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği, kararın 11/02/2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği ve tedbirin infazına dair işlemlere başlandığı,
2- Sanık hakkında 05/11/2011 tarihli aynı eylem nedeniyle işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 22/02/2012 tarihli 2012/167 numaralı iddianamesi ile açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 01/02/2013 tarihli 2012/214 esas ve 2013/77 karar sayılı kararı ile TCK’nın 191/2-3 ve 5. maddeleri uyarınca denetimli serbestlik kararı verildiği, kararın 14/03/2013 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği ve tedbirin infazına dair işlemlere başlandığı, anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
"... sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; sanık hakkında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak ve bulundurmak suçundan Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2011 tarihli ve 2011/943 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Gölcük 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/12/2013 tarihli ve 2013/48 esas, 2013/258 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş olunması karşısında, sanık hakkında aynı eylem sebebiyle Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 22/02/2012 tarihli ve 2012/167 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, ... sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olunmasında isabet görülmemiştir.. " denilerek Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 01/02/2013 tarihli ve 2012/214 esas, 2013/77 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
Karar
Sanık hakkında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak ve bulundurmak suçundan Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2011 tarihli ve 2011/943 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Gölcük 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/12/2013 tarihli ve 2013/48 esas, 2013/258 sayılı kararı ile sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında, aynı eylem sebebiyle Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 22/02/2012 tarihli ve 2012/167 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, ... sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilip denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 01/02/2013 tarihli ve 2012/214 esas, 2013/77 sayılı kararının ... sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.