Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5012
Karar No: 2019/4689
Karar Tarihi: 25.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/5012 Esas 2019/4689 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/5012 E.  ,  2019/4689 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

    Davacı vekili; davacının murisi ..." in 08/08/1992 ile 27/09/1993 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı murisinin kısmi bildirimi olduğunu, bordro ve komşu işyeri tanığı dinlenmesi gerektiği, araştırma yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
    İlk derece mahkemesince; " -Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, Davacının 1992 yılı Ekim ayı için 30 gün eksik bildirim yapıldığı anlaşıldığından, davacının bu süreyle davalının yanında çalıştığının tespili ile sigortalı sayılmasına, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava kısmen reddedilmesine rağmen SGK lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, davalı SGK lehine ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi ve 6552 sayılı Kanunun 54. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun 312. ve 323. maddelerine aykırı şekilde ve hatalı değerlendirme sonucu karar verilmesi hatalı olduğundan bahisle yerel mahkemenin kararı kaldırılarak sadece vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden hükmün düzeltildiği, hükmün esasına ilişkin bir değişiklik olmadığına karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı kurum vekili: istinaf talebindeki gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    1- Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Davalı kurum vekilinin adresi ... SGK İl Müdürlüğü olup istinaf kararının 10/05/2018 tarihinde tebliğ evrakında herhangi bir açıklama yapılmaksızın ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü İl Müdür Yardımcısına imza karşılığı tebliğ edildiği, davalı kurum vekilinin 04/06/2018 tarihinde kararı temyiz ettiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi" nin 07/06/2018 tarihli ek kararı ile SGK temyizi süresinde olmadığından SGK vekilinin temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verildiği, ek kararın davalı kurum vekiline 25/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı kurum vekilinin 03/07/2018 tarihinde ek kararı temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
    Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi birinci fıkrası uyarınca tebliğ memuru adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel olan kimselerden komşu, kapıcı gibi kimselerden veya o yerin amir ve memurlarından soruşturarak beyanı tebliğ mazbatasına yazıp altını imzalatması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur.
    Davalı kurum vekilinin adreste bulunmama sebebinin tebligata yazılmadığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununa aykırı olarak muhatabın adreste bulunmama sebebinin tebligat parçasına yazılmamış olması nedeniyle usulüne uygun bir tebligattan söz edilemeyeceğinden Bölge Adliye Mahkemesi" nin davalı kurum vekilinin temyiz talebinin süreden reddine dair 07/06/2018 tarihli ek kararı yerinde değildir.
    2- Kural olarak borçlunun, İİK"nun 191. maddesi gereğince iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı) artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK"nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına (iflas idaresi oluşturuluncaya kadar iflas dairesine), şayet basit tasfiye (İİK.md.218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir.
    Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre iflasına karar verilip iflas işlemleri devam ettiği halde gerekçeli karar tebligatının en son ticaret sicil müdürlüğü adresine yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davalının iflas işlemlerine dair ticaret sicil kayıtları ve iflas dosyası getirtilip incelenerek, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında iflas masasının kanuni temsilcisi tespit edilip gıyabi hüküm yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmesi gerekirken davalı şirketin en son ticaret sicil adresine Tebligat kanunu 35. maddeye göre yapılan tebligat ile yetinilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince SGK vekilinin temyiz itirazının süreden reddine dair karar verilmesi, yine davalı şirket vekiline usulüne uygun tebligat bulunmadığı gözetilmeden dosyanın esasının incelenmesine geçilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASI gerekmiştir.
    G)SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi