(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4527 E. , 2012/5716 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 691 parsel sayılı taşınmazın ..."e ait olduğunu, ancak tapu kaydında ..."in "..." olan baba adının "..." yazıldığını ileri sürerek tapu kaydındaki ismin düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece ... kızı ..."in kadastro davasında davalı olarak yer aldığı ve taşınmazın adına tescili için dilekçe verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olayda; davacı 691 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki ..."in baba adının "..." olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece taşınmazların tapu kaydı ve kadastro tespit tutanağı getirtilmiş, taşınmazın zilyedi ... kızı ... olduğu belirtilerek zilyet adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada ... kızı ve ... kızı olmak üzere iki ayrı ..."e ait nüfus kaydı olduğu anlaşılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla yapılan araştırmada ise taşınmazın ... kızı ... mirasçılarının kullanımında olduğu saptanmıştır.
Ayrıca; taşınmazın tespit ve tesciline dayanak belgelerin incelenmesi sırasında kadastro tespitine orman işletme müdürlüğünün itirazı üzerine kadastro mahkemesinde görülen davada ... kızı ..."in hasım olarak gösterildiği, ayrıca ... kızı ..."in parmak izi bulunan kadastro müdürlüğüne hitaben verilen dilekçe ile 691 parsel sayılı taşınmazın ... kızı ... adına tespit ve tescilinin istendiği anlaşılmakta olup bu nedenle de dava reddedilmiştir. Davacı halası olan ... kızı ..."in hayatta
olduğu ve her iki ..."in de okuma yazma bilmediğini, gerçek kayıt malikinin ... kızı ... olduğunu ileri sürdüğüne göre, ... kızı ... de dinlendikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 18.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.