(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4572 E. , 2012/5715 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 84 ada 22 parsel sayılı taşınmaz paydaşı "..."un baba adı ve soyadının tapu kaydında yer almadığını ileri sürerek tapu kaydındaki malik isminin "... oğlu ... ..." olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece ... oğlu ..."un payını kızı ..."ya sattığı, diğer paydaş ..."un ... oğlu ... olduğu, davacının da ... oğlu ... ile ... ..."ın aynı kişi olduğu kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olayda; davacı 84 ada 22 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ..."un ... oğlu ... ... olduğunu ileri sürmektedir. Taşınmazın kadastro tespit tutanağı, dayanak tutanakları getirtilmiş, taşınmazın tapu kaydına dayanılarak tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır. Kadastro tutanağında ... oğlu ... adına ve ayrıca ... oğlu ... ... adına tespit yapıldığı, ... oğlu ... ... ismi çizilerek yerine ... yazıldığı anlaşılmıştır. Nüfus kaydı getirtilmiş, ayrıca taşınmaz başında keşif yapılmış, tanıklar dinlenmiştir. Tanıklar ... oğlu ..."u tanımadıklarını beyan etmişler, nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada ... oğlu ... kaydına rastlanmadığı belirtilmiştir. Mahkeme mevcut delil durumu ile davacının davasını kanıtlayamadağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazın dayanağı olan tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte incelenerek paydaşların taşınmazda ne şekilde malik oldukları, iki ayrı ... var ise bunlar adına tapunun nasıl oluştuğu araştırılmamıştır. Dosya içerisinde bulunan kayıtlar ise bu araştırmayı yapmaya yeterli değildir. Bu nedenle, taşınmazın dayanağı olan tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte
getirtilerek, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmalı, paydaşları ve taşınmazdaki el değiştirmeleri ayrıntılı olarak saptanmalı, davacının iddiası bu çerçevede araştırılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak dava reddedildiğinden karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 18.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.