11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/13459 Karar No: 2019/338 Karar Tarihi: 14.01.2019
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13459 Esas 2019/338 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2017/13459 E., 2019/338 K. sayılı kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum olduğu belirtilmiştir. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçla birlikte işlenen başka bir suçta uzlaşma hükümlerinin geçerli olmadığı vurgulanmıştır. Sanığın dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamı dışında olduğu kabul edilmiştir. Kararda, suç tarihinin yanlış yazıldığı ancak düzeltilmesiyle TCK'nin 53. maddesi uygulanırken Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın mükerrer suç işlediği ve ceza alması durumunda koşullu salıverilmeyeceği belirtilmiştir. Ancak, sanığın ilk mükerrerliğinin 765 sayılı TCK'nin 81. maddesiyle oluşması ve önceki cezanın artırılmış olması nedeniyle ikinci kez mükerrerlere özgü infaz rejimi uygulanamayacağı dikkate alınmamıştır. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. ve 58. maddeleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
11. Ceza Dairesi 2017/13459 E. , 2019/338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
"Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suç ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesindeki düzenleme karşısında, sanığın dolandırıcılık suçu ile birlikte resmi belgede sahtecilik suçunu da işlediği anlaşıldığından, temyize konu dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamı dışında olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede; Gerekçeli karar başlığında "13.06.2009" şeklinde yanlış yazılan suç tarihinin, "16.11.2009" olarak mahallinde düzeltilmesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinin 3. fıkrasındaki “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlünün koşullu salıverilmeyeceğine” ilişkin hükmün uygulanabilmesi için; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulandıktan sonra yeniden suç işlemesinin gerekeceği, sanığın ilk mükerrirliğinin 765 sayılı TCK"nin 81. maddesi ile oluşması ve önceki cezanın artırılmış olması karşısında, buna dayanılarak sanık hakkında ikinci defa mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, her iki suça ilişkin hüküm fıkrasındaki TCK"nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden "2. kez tekerrür" ibarelerinin çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.