Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8242
Karar No: 2019/4414
Karar Tarihi: 23.10.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8242 Esas 2019/4414 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle yapılan masrafların tahsili ile zararın tazmini istemine ilişkin olup, karşı dava haklı fesih nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilşkindir. Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek asıl davanın ve karşı davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay kararı bozmuştur. Sözleşme özgürlüğünün sınırlarından biri olan imkansızlık durumunda sözleşmenin geçerli olamayacağı ancak sözleşmenin bir şarta bağlanmışsa şartın gerçekleşmesiyle sözleşmenin geçerli hale geleceği belirtilmiştir. Somut olayda belediyeden bir kısım yer alınması halinde inşaata uygun hale geleceği belirlenen arsa üzerinde sözleşme imzalandığı ve belediye hissesinin davacı tarafından alınması gerektiği tespit edilmiştir.
Kanun Maddeleri: Sözleşme özgürlüğü (Turkish Code of Obligations, Article 2)
23. Hukuk Dairesi         2016/8242 E.  ,  2019/4414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı-karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacılar vekili Avukat ... gelmiş tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı-karşı davalı vekili, davacı arsa sahipleri ile 14.11.2012 tarihinde arsa payı karşılığı inşaar sözleşmesi imzalandığını, imar planı uyarınca yola terk işlemeleri nedeni ile sözleşmede davalılara verilmesi kararlaştırılandan daha az m² verilmek durumunda kalınacağının davalılara bildirildiğini ancak davalıların sözleşmeyi feshedettiklerini, bu sözleşme uyarınca 85.453,38 TL masraf yaptığını ileri sürerek masraftan oluşan zarar ile sözleşmenin haksız feshinden doğan zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili, imar durumunun sözleşme imzalandığı tarihte bilinmesine rağmen sözleşmenin belirtilen şartlarda yapıldığını, daha az metrekare alan düşeceğini bilselerdi davalıların sözleşmeyi imzalamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava da ise sözleşmenin haklı feshi nedeni ile uğranılan zararın fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak üzere 1000,00 TL nin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Karşı davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi uyarınca daire metrekarelerinin 679 m² alanlı arsa üzerine yapılmasının kararlaştırıldığı, 27. maddesinde ise arsa sahiplerine sözleşmenin tek taraflı fesih hakkı tanındığı, sözleşmenin imzalandığı sırada imar planı uyarınca 19.05 m²"lik alanın yol olarak planlanması nedeni ile 679 m² alan üzerine ifa imkanı olmadığı, sözleşmenin imzakandığı sırada kesin hükümsüz olduğu, davacı yüklenicinin basiretli tacir gibi davranıp bunu başından bilmesi gerektiği, masraf ve tazminat isteme hakkı olmadığı, geçersiz sözleşme nedeni ile davalı-karşı davacıların da hak talep etme hakkı olmadığı gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile yapılan masrafların tahsili ile zararın tazmini istemine ilişkin olup, karşı dava haklı fesih nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilşkindir.
    Türk Hukuku Sözleşme Özgürlüğünü temel ilke olarak kabul etmiştir.
    Sözleşme özgürlüğünü sınırlayan sebeplerden birisi de imkansızlıktır. Sözleşme yapılması sırasında edimin ifasının imkansız olması halinde geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğundan bahsedilemez. Ancak sözleşme bir şarta bağlanmışsa şartın gerçekleşmesi halinde ifa imkanı ortaya çıkarsa bu durumda imkansızlıktan ve bu kapsamda sözleşmenin geçersiz olduğundan da bahsedilemeyecektir. Bu halde şart gerçekleşinceye kadar askıda geçersizlik hali vardır. Şartın gerçekleşmesi halinde de sözleşme geçerli hale gelecektir.
    Somut olayda taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, sözleşmeye konu arsa üzerine inşaat yapılmasının mümkün olmadığı ancak belediyeden bir kısım yer alınması halinde inşaata uygun hale geleceği belirlenmiştir. Bu durumda belediyeden bir kısım yer alınması şartının gerçekleşmesi halinde askıda olan sözleşme ifa edilebilir hale gelecektir. Bu nedenle geçerli olarak kurulan sözleşmenin tanzim tarihi, davanın açılış tarihi, belediye hissesinin davacı tarafından alınması gerektiği hususları üzerinde durulup sonucuna göre talepler hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı- karşı davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davacı-karşı davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi