6. Ceza Dairesi 2014/14844 E. , 2018/1050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet, Düşme
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelemesinde;
TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mahkemece 5271 sayılı Yasa"nın 150. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
2-Suçu diğer sanıklarla birlikte işleyen sanığın neden olduğu yargılama giderlerinin, "sorumluluğu oranında ayrı" yerine, diğer sanıklarla eşit olarak
alınmasına hükmedilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "zorunlu savunman ücreti"nin alınmasına ilişkin bölümün çıkartılması, yargılama giderlerinde sanık ... ile kısım çıkartılarak "sorumlu olduğu oranda sanıktan yargılama giderinin ayrı alınmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yağma suçları 5237 sayılı TCK"nın 149 ile 150. maddelerinde düzenlenmiştir.Yağma başkasının zilliyetliğindeki taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır.
Yasanın 149. maddesinin 1.fıkrasında yağma suçu temel şekli, 2.fıkrasında senet yağması, 3.fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. TCK"nın 149. maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın temsili amaçlı yağma ile ,,,,, değer azlığına yaptırıma bağlamasıdır.
TCK"nın 150/1. maddesiyle; yağma suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenmesi halinde faile yalnızca tehdit ve/veya yaralama suçundan ceza verileceği öngörülmüştür. Bu şekilde de daha az cezayı gerektirir nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.
TCK"nın 150/1. maddesinde bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla denildiğinde bu nitelikli hal uygulanabilmesi için; öncelikle ortada failin mağdura yönelik bir alacak hakkı bulunması, alacağın hukuken kanunun ve geçerli hukuki ilişkiye dayanması, yağma eylemininde hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi gerekir.
Bu hak hukuki ilişki kurulunca; kurulan hukuki ilişkinin tarafı olan kimseleri kapsar ve onlar yararlanabilir, bunun dışındaki kimseleri kapsamamaktadır.
Hal böyle olunca;
Mağdur ve Lokman arasında kurulan hukuki ilişkinin sanıklar ... ve ..."ın ne şekilde tarafı olduğu açıklanmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık ... yönünden;
a) TCK"nın 53.maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,
b)Mahkemece 5271 sayılı Yasa"nın 150. maddesi uyarınca, sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
3-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinin, "sorumlulukları oranında ayrı ayrı" yerine, eşit olarak alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ve kısmen tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.