14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4552 Karar No: 2012/5703 Karar Tarihi: 18.04.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4552 Esas 2012/5703 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı aleyhine tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemiyle dava açmıştır. Asıl dava, köy adına tescili istenilen taşınmazların mera ve yol olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile ilgilidir. Birleşen davada ise davacı köy, Hazine adına tahdit ve tescil edilen taşınmazların mera olması sebebiyle tapu kaydının iptali ve özel siciline mera niteliğiyle yazılmasını talep etmiştir. Mahkeme, atiye terk edilen parselde davanın açılmamış sayılmasına, davalı ...'in 329, 497 ve 75 sayılı parsellere yönelik itirazları reddedilmiştir. Ancak, 112 ada 1 sayılı parsele ilişkin davada, taşınmaz bölümünün köyün kadim kullanımında olan yol olduğu belirtilse de, mahkemece yol olduğu saptanan bu bölümün davacı köy tüzel kişiliği adına tespitine karar verilmesi doğru olmamış ve karar bozulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16. maddesi ise yolların, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı yerler olduğunu belirtmektedir. Bir taşınmaz bölümünün yol olduğu iddiası belgelerle veya bilirkişi veya tanık sözleriyle ispat edilebilir.
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4552 E. , 2012/5703 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.07.2010 gününde verilen ve birleşen 2011/73 esas sayılı dosyada 20.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R Asıl dava, kadastro çalışmaları sırasında 111 ada 15, 112 ada 1 sayılı parseller olarak davalı ... adına ham toprak niteliğiyle tahdit ve tescil edilen taşınmazların mera ve yol olması nedeniyle tapu kaydının iptali ve köy boşluğu olarak köy adına tescili istemlerine ilişkindir. Birleşen davada ise davacı köy, yine kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliğiyle Hazine adına tahdit ve tescil edilen taşınmazların mera olması sebebiyle tapu kaydının iptali ve özel siciline mera niteliğiyle yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davada atiye terk edilen 111 ada 15 sayılı parsele ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, 112 ada 1 sayılı parsele ilişkin davanın kabulü ile bilirkişi krokisinde (L-M) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin kadim yol olduğunun tespitine, birleşen davanın kabulü ile mera olduğu saptanan 101 ada 329 ve 497 sayılı parseller ile 114 ada 75 sayılı parsellerin tapu kaydının iptali ile mera niteliğiyle özel siciline tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ...’nin 329, 497 ve 75 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı ...’nin 112 ada 1 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmüne göre yollar, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı yerlerdir. Bir taşınmaz bölümünün yol olduğu iddiası belgelerle veya bilirkişi veya tanık sözleriyle ispat edilebilir. Somut olayda, dinlenen tanıklar bilirkişi krokisinde sarı renkle boyanan, (L-M) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümünün köyün kadim kullanımında olan yol olduğunu ifade etmiştir. Sözü edilen yasanın 16/B maddesine göre yol olan bir yerin haritasında gösterilmekle yetinilmesi gerekirken, mahkemece yol olduğu saptanan bu bölümün davacı köy tüzel kişiliği adına tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer taraftan, yol olduğu kabul edilen taşınmaz bölümünden ötürü 112 ada 1 sayılı parsel 2 ayrı parsel haline dönüşmüş bulunmaktadır. Bölünen bu taşınmazların da son parsel numarası verilerek ayrı ayrı Hazine adına tescili gerekirken, bilirkişi krokisinde 112/C harfi ile gösterilen yerin Hazine adına tescil edilmemesi de doğru değildir. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 18.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.