17. Ceza Dairesi 2017/2570 E. , 2019/1217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve silahlı tehdit, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... müdafiinin 27.04.2017 tarihli tebliğnameye karşı beyan niteliğindeki dilekçesi incelendiğinde, yüze karşı verilen kararda, tarafına verilen duruşma zaptında sanık ... hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı olmadığını bu sebeple kararı temyiz etmediğini, ancak gerekçeli kararın tebliği üzerine müdafii olduğu sanık ... hakkında mahkumiyet kararı verildiğini öğrenmesi üzerine temyiz talebinde bulunduğunu belirttiği, 04/11/2014 tarihli duruşma tutanağı UYAP üzerinden incelendiğinde hükmün 4-B bendinde sehven ikinci kez ... hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verildiği ancak gerekçeli kararda bu 4-B bendindeki ismin ... olarak düzeltildiği, yine ıslak imzalı duruşma zaptında da aynı bentteki Erkan isminin Çetin olarak düzeltildiği ve paraflandığı tespit edilmekle, sanık ... müdafiinin, duruşma zaptında sehven iki kez Erkan hakkında mahkumiyet kararı kurularak ve sanık ... hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı kurulmayarak yanıltıldığı, bu sebeple öğrenme üzerine sanık ... müdafiince yapılan temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek ve tebliğnamedeki bu yönde red isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimler kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Mağdur olay günü hastane koridorunda yürürken dosya dışı sanık ...’ın mağdurun cebinden 900,00 TL parasını çaldığı, bu esnada daha sonra mağdur ve yanında bulunan kızı tanık ... tarafından teşhis de edilen sanıklar Erkan ve Çetin’in olay esnasında mağdurun etrafını sardıkları ve Yıldırım’ı yakalamalarını engelledikleri, daha sonra ise sanık ... ile birlikte kaçtıkları, mağdurun sanık ...’ı olay yerinde yakaladığı ancak üzerinden çalınan paranın çıkmadığı, bunun üzerine paranın diğer sanıklar Erkan veya Çetin’de olabileceğini düşünerek bu kez olay yerindeki vatandaşlarla birlikte sanıklar Erkan ve Çetin’i yakalamaya çalıştıkları, sanık ...’ın kendisini yakalamaya çalışanlara elindeki bıçağı savurarak yakalanmasını engellediği ve Yıldırım haricindekilerin olay yerinden kaçtığı, çalınan paranın olay günü bulunamadığı olayda; hırsızlık olarak başlayan eylemin elde edilen hırsızlık ürünü malın hakimiyet alanına sokulmadan kesintisiz bir şekilde takip yapan mağdurun ve olay
yerindeki diğerlerinin silahla tehdit edilip malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılınarak eylemin tamamlanması sebebiyle yağma suçuna dönüştüğü, yağma suçunun oluşabilmesi için cebir ve tehdidin malın alınması sırasında veya hırsızlık suçu tamamlanmadan malın götürülmesi sırasında malın geri alınmasını önlemek amacıyla kullanılması gerektiği anlaşılmakla, delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıkların nitelikli yağma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hırsızlık ve silahla tehdit suçlarından hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nun 62. maddesi öncelikle “Sanığın mahkemedeki tutum ve davranışı, pişman olmamış hali göz önüne alınarak” uygulanmadığı, ancak aynı hüküm fıkrasında yine “Sanığın duruşmadaki iyi hali lehine takdiri tahfif sebebi kabul edilerek” şeklindeki gerekçeyle aynı Yasa’nın 62. maddesi uygulanarak sanıklar hakkında adı geçen madde gereği indirim yapılması suretiyle hükümlerde çelişki oluşturulması
3) Gerekçeli kararda 27/07/2009 olan suç tarihinin 05/07/2010 olarak gösterilmesi,
4) Sanık ...’un adli sicil kaydı incelendiğinde tekerrüre esas sabıkalarının bulunmasına rağmen hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. madde hükümlerinin uygulanmaması,
5) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanıkların 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının korunmasına, 06/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.