Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2020/581
Karar No: 2021/2559
Karar Tarihi: 29.04.2021

Danıştay 4. Daire 2020/581 Esas 2021/2559 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/581
Karar No : 2021/2559

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- … Uluslararası Nakliyat Turizm İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2008/2 ila 12, 2008/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 ve 2009/4-6, 7-9, 10-12 dönemleri beyannamelerini elektronik ortamda vermediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 355 inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; Mahkeme kararının "01/08/2009 tarihinden sonra kesilen özel usulsüzlük cezalarının 1.000,00-TL'yi aşan kısmının iptaline, 01/08/2009 tarihinden sonra kesilen özel usulsüzlük cezalarının ise 1.000,00-TL'ye kadarlık kısmının reddine" ilişkin kısmı kesinleştiğinden dava konusunun 01/08/2009 tarihinden önceki dönem için kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmının incelenmesinden, 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesine göre ceza kesilebilmesi için, mükerrer 257. maddenin verdiği yetkiye dayanılarak getirilen zorunluluklara uyulmaması veya süresi içerisinde bilginin verilmemesi ya da eksik ve yanlış bilgi verilmesi halinde cezaya muhatap olacakların yazı ile ilgililere bildirilmesi gerektiği, buna göre, 01/08/2009 tarihinden öncesine isabet eden beyannamelerini vermediğinden bahisle bu yönde herhangi bir bildirimde bulunulmayan davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın bu kısmı bakımından kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, şirketin fiilen 2004 yılında kapatıldığı, bu nedenle idarece resen kapatma işlemi yapılması gerekirken beyanname verilmediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı, 26/04/2011 tarihinde 611 sayılı Kanundan yararlanıldığı, borçlarının yapılandırıldığı taksitlerin ödendiği, mahkeme kararının tamamen lehine olması gerektiği belirtilerek kararın bozulması ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, süresinde elektronik beyanname vermeyen davacı adına kesilen cezaların hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Ticaret Sicili Gazetesinin birlikte incelenmesinden; davanın açıldığı tarihte davacının tüzel kişiliğinin bulunduğu, akabinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca şirketin ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği ve bu hususun 12/08/2013 tarih ve 8381 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşıldığından Mahkemece 2577 sayılı Kanunun 26. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken verilen kararın hukuka uygun olmadığı ve bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır." düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesinde ise, maddede belirtilen halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtların silinmesinin ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir.
Dava dosyasının ve Ticaret Sicili Gazetesinin birlikte incelenmesinden; davanın açıldığı tarihte davacının tüzel kişiliğinin bulunduğu, akabinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca şirketin ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği ve bu hususun 12/08/2013 tarih ve 8381 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere Mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyize konu …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Uyuşmazlık, dava açılan tarihte tüzel kişiliği mevcut olsa da, dava hakkında karar verilmezden önce tüzel kişiliği sona eren davacı şirketin esasa ilişkin iddiaları dikkate alınarak, ihtilafın esası hakkında verilen temyize Mahkeme kararının usul hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler Üzerine İlk İnceleme" başlıklı 14. maddesinin 3/c bendinde, dilekçelerin ''ehliyet'' yönünden inceleneği, 15/1-b maddesinde, 14/3-c maddesinde yazılı eksikliğin dilekçelerde varlığının tespiti halinde davanın reddine karar verileceği, 14/6. maddesinde ise, ilk incelemeye ilişkin hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de, davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere, idari yargıda "ehliyet" yalnızca davacı tarafın dava ehliyetine ilişkin olup, dava açma ehliyeti, sadece dava açılırken değil dava karara bağlanıncaya kadar aranmıştır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 377. maddesinde, tarhiyatlara ve kesilen vergi cezalarına karşı kimlerin dava açabileceği, Türk Ticaret Kanununda ise sermaye şirketleri arasında sayılan anonim şirketlere ilişkin "sona erme" hallerinin vukuunda tüzel kişiliği de sona ereceğinden, bu hukuki durumun sonucu olarak tüzel kişiliği sona eren şirketin temsil edilmesi de mümkün olamayacaktır.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın karara bağlanmasından önce tüzel kişiliği sona eren ve buna bağlı olarak da dava açma ehliyeti kalmayan davacı şirket dilekçesinin Mahkemece, davacı şirketin ehliyetsizlik durumu değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararı kaldırıldıktan sonra Mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi