Esas No: 2016/20218
Karar No: 2021/2546
Karar Tarihi: 29.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/20218 Esas 2021/2546 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20218
Karar No : 2021/2546
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle re'sen tarh edilen 2010/4,5,8,11 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Metal Plastik İmal. San. Tic. Ltd. Şti hakkındaki tespitlerin davacıya düzenlenen faturaların sahte olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığı vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin bu faturalardan kaynaklı kısmında isabet görülmediği, … Vergi Dairesi mükellefi … Met. End. Ürü. Paz. İth.İhr.San.Tic.Ltd.Şti.'nin hakkındaki tespitlerden ise davacıya düzenlediği faturaların sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından cezalı tarhiyatın bu faturalardan kaynaklı kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, temyize konu Mahkeme Kararın redde ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya ilgili dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Metal Plastik İmal. San. Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda kurumun 12/09/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, şirketin kurucu ortaklarından …'in hisselerinin tamamını ertesi ayda, 24/10/2008 tarihinde …'a devrettiği, kurucu ortaklardan …'un ise hisselerinin tamamını 30/07/2010 tarihinde …'a devrettiği, kurum ortaklarının ortak ve/veya yönetici olduğu şirketlerin Gelir İdaresi Başkanlığı Yönetim Bilgi Sistemi üzerinden sorgulandığı, yapılan sorgulamalar sonucunda şirketin kurucu ortaklarından …'un herhangi bir şirkete ortak ya da yönetici olduğuna dair bir tespite rastlanmadığı, diğer ortaklar …, … ve …'un çok sayıda şirkete ortak ya da yönetici oldukları, GİBYBS üzerinden yapılan sorgulamada mükellef kurum ortaklarının ortak ve/veya yönetici olduğu şirketlerin pek çoğu hakkında sahte belge düzenleme yönünden vergi tekniği raporu yazıldığı, hakkında rapor olmayan şirketlerin çoğunun ise özel esaslara tabi olduğu ve haklarında sahte belge düzenleme ve kullanma yönünden olumsuz tespit bulunduğu, kurumun iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı açılış yoklamasında şirket ortağı … ile yapılan görüşmede ilgili iş yerinde bayan mont kaban ütüleme paketleme işi ile ortağı …'in bildiği iş olan hurda metal ve plastik alım satımı ile iştigal edeceğini, tespit anında iş yerinde fiilen faaliyete başlanmadığı, tadilat tesisat döşeme işlemlerinin devam ettiği, iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada iş yeri hazırlıklarının devam ettiği, tespit anında iş yerinde üç adet pres ütü, bir adet ütü kazanı, demirbaşın olduğu, tesisat işlerinin devam ettiği tespit edilmiş olup, hazırlıkların tamamlandığında fiiIi faaliyete başlanacağı, şirket ortağı …'un da beyanı ile tespit edildiği, iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada ilgili adresteki fason ütü-paket işine 06/10/2008 tarihinden itibaren faaliyete başlandığı iş yerinde üç adet pres ütü, bir adet buhar kazanı, bir adet vakum makinesinin bulunduğu, iş yerinin 75 m2 zemin, 25 m2 asma kattan ibaret olduğu, asma katın büro olarak kullanıldığı, bir adet büro masası, bir adet oturma gurubu, bir adet bilgisayar ve bir adet dolabın bulunduğu, aylık net 400,00-TL kira ödendiği, şirketin iştigal konusu içinde hurda alım satımının da bulunduğu ancak hurda ticaretine fiilen başlanmadığı, yoklama esnasında çalışan işçi olmadığı, şirket ortağı …'un çalışmakta olduğu, hurda ticaretine başlanıldığında vergi dairesine bildirileceğinin beyan edildiği, iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada ilik düğme makinesinin alınmamış olması nedeniyle henüz fiilen ütü işine başlanılmadığı, yeni ortak …' ın yoklama esnasında iş yerinde olmadığı, iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada şirket bünyesinde bir çalışan personel olduğu, yoklama anında iş yerinde bulunan tekstil fason ütü, paket, ilik, düğme işiyle ilgili makinelerin çalışır durumda olmadığı görülmüş olup, açılıştan bu yana çalıştırılmadığının şirket ortağı … tarafından beyan edildiği, yoklama anında iş yerinde şirketin metal burda alım satım işiyle ilgili emtia olmadığı, işyerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada şirket bünyesinde üç çalışan personel olduğu, yoklama anında iş yerinde ütü paketleme faaliyetinin yapılmadığı, iş yerinde 700 kg bakır hurdası (kablo şeklinde) emtianın olduğu, şirket ortağı ve müdürü … ile yapılan görüşmede şirket faaliyetinin her türlü hurda metal alım satımı olduğu, fason ütü paketleme faaliyetinin kuruluştan bu yana hiç yapılmadığı, iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada şirket bünyesinde üç çalışan personel olduğu, yoklama anında iş yerinde 12 torba plastik granür olup, başka bir emtianın olmadığı, şirket ortaklarının iş yerinde olmadığı, iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada yoklama anında iş yerinde 40 çuval yaklaşık 1.500-kg plastik hurda granür olup, 1.500,00-TL civarında olduğu, şirket adına kayıtlı araç bulunmadığı, bu adres dışında başka şube, depo vs. iş yerinin bulunmadığı, iş yerinde yapılan … tarih ve … sıra numaralı yoklamada ilgili adreste şirketin faaliyetinin olmadığı, adreste 20/09/2010 tarihinden beri … Vergi Dairesinin … sicil nolu mükellefi …'ın depo iş yeri faaliyetinin olduğu, çevreden soruşturulduğunda … Metal Plastik İmal. İth. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin adresten 10/09/2010 tarihinde ayrıldığı, şirketin yeni adresinin bulunamadığı, kurumun 12/09/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirmiş olup, 30/09/2010 tarihi itibariyle … Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce mükellefiyeti re'sen terk ettirilmiş olmasına rağmen 2010/Ekim Kasım ve Aralık vergilendirme dönemlerinde fatura düzenlemeye devam ettiğinin Form BaBs karşılaştırmalı analizi sorgulamasından anlaşıldığı, kurumun 2010 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini, 2010/3-4 vergilendirme dönemlerine ilişkin kurum geçici vergi beyannamelerini ve 2010/Ekim, Kasım ve Aralık vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamelerini vermediği, katma değer vergisi beyanları incelendiğinde 2009 ve 2010 hesap döneminde katma değer vergisi matrahlarının çok yüksek tutarda olmasına karşılık ödenecek katma değer vergisi tutarlarının çok düşük olduğu ya da ödenecek katma değer vergisinin hiç çıkmadığı, mükellef kurumun vermiş olduğu beyannamelere ilişkin tahakkuk/tahsilat kayıtları GİBYBS kayıtlarından sorgulanmış ve mükellef kurumun tüm vergi türleri itibariyle ödenmesi gereken toplam 50.765,21-TL verginin yalnızca 1.059,27-TL'sini ödediği, kurumun 2009/Temmuz-2010/Eylül vergilendirme dönemine ilişkin vermiş olduğu muhtasar beyannamelerinde asgari ücretli işçi çalıştırdığını, mükellef kurum hakkında muhtasar vergi yönünden özellikle tahakkuk/tahsilat sorgulaması yapılmış olup, muhtasar vergiye ilişkin ödenmesi gereken 4.365,48-TL verginin yalınızca 147,93-TL'sinin ödendiği, 2009 ve 2010 hesap dönemlerinde mal veya hizmet aldığı kişi veya kurumlar tespit edildiği, bu kişi veya kurumlar hakkında GİBYBS üzerinden yapılan karşıt tespitler sonucunda bir kısmı hakkında sahte belge düzenleme yönünden vergi tekniği raporu düzenlendiği, diğerleri hakkında ise sahte belge düzenleme ve kullanma yönünden olumsuz tespit bulunduğu, mükellef kurum 2010/Ocak-Eylül vergilendirme dönemlerinde beyan etmiş olduğu toplam katma değer vergisi matrahı 14.680.762,46-TL olduğu, 2010 yılında mükellef kurumdan mal aldığını Form BA ile beyan eden mükelleflerin bildirdiği toplam tutar 17.531.922,00-TL mükellef kurumun mal sattığını Form BS ile bildirdiği, toplam tutarın ise 17.163.239,00-TL olduğu, 2010 yılında da katma değer vergisi matrahı ile form Bs bildirim arasında uyumsuzluk olup, bu uyumsuzluğun hata olarak değerlendirilemeyecek kadar büyük olduğu, mükellef kurum en son 2010/Eylül vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi vermiş olup, mükellefiyeti 30/09/2010 tarihi itibariyle … Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce re'sen terk ettirildiği, kurum 2010/Ekim, Kasım ve Aralık vergilendirme dönemlerine ilişkin Form BS bildiriminde bulunmazken, mükellef kurumdan mal aldığını bildiren mükellefler 2010/Ekim döneminde 1.166.441,00-TL, 2010/Kasım döneminde 65.000,00-TL ve 2010/Aralık döneminde 138.914,00-TL mal ve hizmet alındığının beyan edildiği gibi tespit ve değerlendirmelere dayanılarak bu mükellefin gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, mükellefiyet tesis ettirdiği tarihten itibaren düzenlediği faturaların sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
Bu durumda anılan rapor ve ekli belgelerden, şirket ortağının beyanına göre şirketin faaliyet konusunun her türlü hurda metal alım satımı olduğunun belirtilmesine rağmen mükellefin faaliyet konusu işle ilgili olarak aldığı makine ve teçhizatların kuruluştan itibaren paketleme işinde hiç kullanılmaması, iş yeri dışında başka şube, depo vs. iş yerinin bulunmaması, çok yüksek tutarlarda satış yaptığı gözüken firmanın birden bire faaliyeti terk etmesi, mükellefin vergilendirmeyle ilgili ödevlerini yerine getirmemesi, mal aldığını belirttiği mükelleflerin tamamına yakını hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunması gibi somut tespitler karşısında, davacının bu mükelleften aldığı faturaların herhangi bir mal/hizmet alışverişine dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığından dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların bu mükelleften alınan faturalar sebebiyle yapılan kısımlarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacının temyiz istemine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3.Mahkeme kararının davalı idarenin temyiz istemine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.