Esas No: 2022/1796
Karar No: 2022/6466
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1796 Esas 2022/6466 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının 1999-2004 yılları arasında eksik ödediği arazi kullanım bedeli ve gecikme zammı ile ilgili alacak davası açmıştır. Ayrıca birleşen davada, arazi tahsis bedeli için açtığı davada alacağın hesaplandığını ve bu miktarın davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi, davacı ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş, ancak yapılandırma anlaşması ile davanın konusuz kalabileceği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Davacının sair temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir. Karara göre, davalının temyiz dilekçesi reddedilmiş, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Peşin alınan temyiz harçlarının temyiz edenlere iadesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri
- 6183 sayılı Kanun
- 7326 sayılı Kanun
- 6100 sayılı HMK'nın 371. ve 373/1. maddeleri
"İçtihat Metni"
HENDEK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen alacak davalarndan asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı asıl davada; davalının 1999, 2001, 2002, 2003, 2004 yılları arazi kullanım bedellerini eksik yatırdığını ileri sürerek, eksik ödenen arazi tahsis bedeli toplamı 52.441,22 TL'nin ödenmesi gereken tarihten tahsil tarihine kadar %18 KDV 'si ve 6183 sayılı kanun gereğince işleyen aylık gecikme zammı ve gecikme zammının KDV’si ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı birleşen davada; arazi tahsis bedelinin tahsili için açtıkları davada, bilirkişi incelemesi sonucunda alacağın 282.196,43 TL olarak hesaplandığını, ilk davada talep ettikleri 52.441,22 TL’nin tenzili ile bakiye bedel 229.755,21 TL’nin ödenmesi gereken tarihten tahsil tarihine kadar %18 KDV 'si ve 6183 sayılı Yasa gereğince işleyen aylık gecikme zammı ve gecikme zammının KDV’si ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; birleşen davaların reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; asıl davanın kısmen kabulüne, 1999-2004 yıllarına ait eksik ödenen Hendek T.M / Kurtköy Enerji Nakil Hattına ait eksik ödenen arazi kullanım bedeli olan 51.442,47 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen davanın kabulü ile 220.495,56 TL gecikme faizi ile 9.259,65 TL KDV alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı ve davalının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından asıl ve birleşen davaya yönelik, davalı tarafından ise asıl dava yönünden temyiz edilmiştir.
1)Davalının, asıl davaya ilişkin temyizi yönünden;
Hükmü temyiz eden davalı vekili, 09/11/2021 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiş, yapılan incelemede; vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacının temyizi yönünden;
Davalı vekili tarafından, 7326 sayılı Kanun kapsamında taraflarca varılan anlaşma gereği yapılandırma kapsamında müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Bu halde, ilk derece mahkemesince taraflar arasındaki yapılandırma anlaşması ile birlikte davanın konusuz kalacağı nazara alınarak, bir değerlendirme yapılması ve sonucuna karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
3) Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 13/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.