11. Hukuk Dairesi 2020/722 E. , 2020/5080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 30.05.2018 tarih ve 2017/68 E. - 2018/218 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 29.11.2019 tarih ve 2018/1671 E. - 2019/1235 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ev tekstili alanında lider kuruluşlar arasında yer aldığını, davalı kurum nezdinde muhtelif tarih ve sayılı 20, 24, 27 ve 35. sınıflarda tescilli “VALERON” esas ibareli markalarının sahibi olduğunu, “VALERON” markasının topluluk ülkesi dahil 59 ülkede tescilli olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesine kapsamında “VALERON” ibaresinin tüketiciler nezdinde tanınmış marka olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin markasına çok benzer şekilde “VALERİ HOME” ibaresi için 20, 24, 27 ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetler için 2015/48183 sayılı marka başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun ilanına müvekkili tarafından yapılan itirazın YİDK kararıyla reddedildiğini, davaya konu marka ile müvekkiline ait markaların benzer olduğunu, taraf markaların görsel ve işitsel olarak karıştırma ihtimalinin bulunduğunu, taraf markalarının kapsamlarındaki 20, 24, 27 ve 35. sınıfta yer alan emtiaların da birebir aynı olduğunu, bu nedenle tüketiciler nezdinde aynı işletmeye ait olduğu izlenimi uyandırılacağını ileri sürerek, YİDK’nın 2016-M-12827 sayılı kararının iptalini, marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin markası ile davacının markalarının benzemediğini, müvekkili şirketin ilk 500 sanayi şirketi arasında yer aldığını, kendisinin de bir marka olduğunu, kurum kararının doğru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının "VALERİ HOME" ibareli başvuru markasıyla davacının "VALERON" ibareli tescilli markaları arasında görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, davalı şirketin başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının "VALERON" ibareli markasından farklı bir marka olduğunu algılamayacağı, bu açıdan taraf markaları arasında benzerliğin oluştuğu, taraf marka işaretleri, mal/hizmet benzerliği de oluştuğundan 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki tanınmışlık koşulunun varlığının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’nın 2016-M-12827 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı kurum vekili ve davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun, markalar arasında görsel ve işitsel olarak makul düzeydeki ortalama vasıftaki tüketicileri iltibasa düşürecek şekilde bir benzerliğin bulunduğu, "Home" ibaresinin ev anlamına geldiği, davalı markasına bir ayırt edicilik vasfı kazandırmadığı, davalı şirketin kazanılmış hak iddiasının yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 16.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.