14. Ceza Dairesi 2020/2902 E. , 2021/3547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Irza geçme, mesken masuniyetini ihlal
HÜKÜM : Nitelikli cinsel saldırı ve mesken masumiyetini ihlal suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık hakkında mesken masuniyetini ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Oluşa uygun kabule göre sanığın işlediği mesken masuniyetini ihlal suçunun zamanaşımı süresi yönünden lehe sayılan 765 sayılı TCK"nın 193/2. maddesinde düzenlenip, öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4, 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihle denetim süresi içerisinde işlenen ikinci suç tarihi arasında duran zaman da nazara alındığında ilk hükme konu eylem tarihinden inceleme gününe kadar bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca müsnet suçtan görülen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
Sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için işlemeyi kastettiği nitelikli cinsel saldırı suçunu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da, elde olmayan nedenlerle tamamlayamamasının gerektiği, bu kapsamda dosya kapsamı ile olay yerinin özellikleri nazara alındığında mağdureye yönelik cinsel saldırı eyleminin organ sokmak suretiyle gerçekleştirileceğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle tamamlanan eylemin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 416/2. maddesinde düzenlenen ırz ve namusa tasaddide bulunma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.