Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/30389
Karar No: 2021/4270
Karar Tarihi: 10.02.2021

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/30389 Esas 2021/4270 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/30389 E.  ,  2021/4270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, muhafaza görevini kötüye kullanma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve suç tarihlerinin change araçların üçüncü kişilere satıldığı 3. eylem (6. olay) için 09/06/2008, 16. eylem (25.olay) için 11/09/2008, 17. eylem (26. olay) için 29/12/2005, 23. eylem (33. olay) için 18/11/2004 olmasına rağmen hükümde 2009 yazılması hususunun mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
    A- Sanıklar ... hakkında 3. eylem (6.olay), 16. eylem (25.olay), 17.eylem (26.olay), 23. eylem(33.olay) nedeniyle kurulan resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında 3. eylem (6.olay) nedeniyle kurulan resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında 16. eylem (25.olay) nedeniyle kurulan resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında 17.eylem (26.olay) nedeniyle kurulan resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında 23. eylem(33.olay) nedeniyle kurulan resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde,
    Sanıklara atılı suçlara ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezaların üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, ve 67/4. maddelerine göre, suçların tabi bulunduğu 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle, yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4. ve CMK" nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
    B- Sanık ... hakkında iddianamedeki 1. eylem (1. olay), 2. eylem (4. olay) ile ilgili, sanık ... hakkında 1. eylem (1. olay) ile ilgili, sanık ... hakkında 2. eylem (4. olay) ile ilgili, sanık ... hakkında 5. eylem(9.olay), 4. eylem (8.olay), 22. eylem (32.olay) ile ilgili, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin temyizinde,
    Sanıklara yükletilen resmi belgede sahtecilik eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    C- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, 1. eylem (1.olay), 2. eylem (4. olay), 3. eylem (6.olay), 16. eylem (25.olay), 17. eylem (26.olay), 23. eylem (33.olay) dışında kurulan resmi belgede sahtecilik, suç delillerinin yok edilmesi, dolandırıcılık, suç eşyasının satın alınması, muhafaza görevinin kötüye kullanılması ve sanık ... hakkında örgüte üye olma ve suç eşyasının satın alınması, sanık ... hakkında örgüte üye olma ve dolandırıcılık, sanık ... hakkında örgüte üye olma ve dolandırıcılık, sanık ... hakkında örgüte üye olma, suç delillerinin yok edilmesi, suç eşyasının satın alınması, dolandırıcılık, sanık ... hakkında örgüte üye olma, sanık ... hakkında örgüte üye olma, dolandırıcılık ve muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde,
    1- TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün” varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
    Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
    Örgüt soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki hakimdir. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt, mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; örgüt lideri olarak kabul edilen sanık ...’ın sanıklar ... ve ... ile akraba olduğu, sanık ...’ın kardeşi ... ile aralarındaki davalar nedeniyle husumetli oldukları, aralarındaki akrabalık ilişkisiyle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, örgüt oluşturmak için sanık sayısı yeterli ve sanıkların bazı olaylar açısından aralarında iştirak iradesinin bulunduğu anlaşılmış ise de, üye ve yönetici kabul edilen sanıkların aralarında gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişki ile işbölümü ve suç işleme iradesinde devamlılığın saptanamadığı ve örgüt mensubu olarak kabul edilen kişiler arasında organize olmuş bir birliktelikten söz edilemeyeceği anlaşılmakla, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, yüklenen suçtan sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- Bir önceki bentte belirtilen bozma nedenine göre; örgüt yöneticisi olarak cezalandırılan sanık ...’ın TCK’nın 220/5. maddesi uyarınca örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan sorumlu tutulması hususunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    3- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerde,
    Sanıkların, şase ve motor numarası change yöntemiyle değiştirilerek sahte olarak yeniden trafikte tescil edilen aracı, müştekilere satmak suretiyle işledikleri kabul edilen eylemler yönünden, sanıkların eylemlerinin TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumu niteliğindeki “Emniyet Müdürlüğü’nün” kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıyla basit dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hükümler kurulması,
    4- Kabule göre, hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin düzenleme karşısında; somut olayda sanıkların birlikte işlediği uzlaşma kapsamında olmayan TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek için örgüt kurma ve üye olma suçunun mağdurunun kamu olması ve aynı Kanun"un 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun mağdurlarının ise farklı olması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK’nın 253/3. maddesinin uygulama alanı bulmayacağı ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanıklara atılı TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle CMK’nın 254. maddesi uyarınca dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanıklar ..., ..., ..., ..., ...’ın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    5- Sanıklar ..., ... hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerde,
    Muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için, failin muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş mal üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunması ve cezalandırılabilecek eylemin tipe uygun hukuka aykırı bir eylem olması gerektiği, somut olayda; suça konu malların hukuka uygun bir şekilde tesliminden söz edilemeyeceğinden, sanıkların unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    6- Sanıklar ..., ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi ve suç delillerinin yol edilmesi suçları ile sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından bu suçundan kurulan hükümlerin temyizinde,
    Sanıkların, suça konu araçları ne şekilde ele geçirdiğinin kesin olarak bilinemediği, bu nedenle söz konusu aracın çalıntı, hacizli, rehinli olduğunu sanıkların bilip bilmediğinin ispatlanamadığı, sanıkların, bir şekilde ele geçirdiği aracın motor şase numarasında değişiklik yapmak suretiyle haksız menfaat temin etmesi eylemlerinin, sadece dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, ayrıca TCK"nın 165. maddesi kapsamında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçları ile TCK’nın 281. maddesinde düzenlenen suç delillerinin yok edilmesi suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanıkların bu suçlardan beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
    7- Kabule göre de; hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin düzenleme karşısında; somut olayda sanıkların birlikte işlediği uzlaşma kapsamında olmayan TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek için örgüt kurma ve üye olma suçunun mağdurunun kamu olması ve aynı Kanun"un 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun mağdurlarının ise farklı olması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK’nın 253/3. maddesinin uygulama alanı bulmayacağı ve hükümden sonra 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK"nın 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanıklar ..., ..., ...’ın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, dolandırıcılık suçları yönünden yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi