Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10811 Esas 2021/5845 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10811
Karar No: 2021/5845
Karar Tarihi: 15.09.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10811 Esas 2021/5845 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Mağdurun annesi ve babasının sanık hakkında şikayetçi oldukları ve haklarında katılma kararı verildiği, mağdur hakkında katılma kararı verilmemiştir ancak mağdur zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının olduğu kabul edilerek, vekili aracılığı ile hükmü temyiz etmek suretiyle katılımı kabul edilmiştir. Olayda, sanığın idaresindeki otomobili ile karşı istikametten gelen kamyonetin şeridine girerek kaza yapması sonucu, mağdurların bazıları yaralanmıştır. Mahkeme, sanığın tam kusurlu olduğu yönündeki kabulün yerinde olduğunu belirtmiştir. Sanık hakkında TCK'nın 89/4, 62, 50/4.1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verilmiştir. Hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği belirtilirken, hükümdeki yazım hatasının sonuca etki etmeyeceği kabul edilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2019/10811 E.  ,  2021/5845 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/4, 62, 50/4.1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olayda yaralanması nedeniyle nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan yaşı küçük mağdur ..."un annesi ve babasının sanık hakkında şikayetçi oldukları ve haklarında katılma kararı verildiği, mağdur hakkında katılma kararı verilmemiş ise de, mağdurun 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, vekili aracılığı ile hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurun 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
    Olay günü sanığın idaresindeki otomobili ile meskun mahalde, 4.9 metre genişliğinde, iki yönlü, bölünmemiş, asfalt kaplama, iniş-çıkışta eğimli yolda, açık havada gündüz vakti seyri sırasında karşı istikametten gelen katılan ..."un idaresindeki kamyonetin şeridine girerek katılanın aracının sol ve ön kısımlarına çarptığı, kaza sebebiyle katılanın aracında bulunan mağdur ..."un (4) derece kemik kırığı oluşacak şekilde, katılan ..."un (1) derece kemik kırığı oluşacak şekilde, mağdur ..."un ve ..."un ise basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralanmalarına sebebiyet verdiği olayda, sanığın tam kusurlu olduğu yönündeki mahkeme kabulü yerinde görülmekle yapılan incelemede;
    Sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 89/4. ve 62/1. maddesi gereğince tayin edilen 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının, TCK"nın 50/4-1.a maddesi gereğince adli para cezasına esas gün karşılığının belirlenmesi sırasında hükmün 4. paragrafında "760 gün karşılığı" şeklinde hatalı olarak belirtilmiş ise de, hükmün 5. paragrafında "sanığın 405 gün karşılığı 8.100,00 tl hapisten çevrilen adli para cezası ile cezalandırılmasına" şeklinde hüküm kurulması karşısında, bu hususun sonuca etki etmeyen yazım hatası olduğu kabul edilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, kusura, teşdiden hüküm kurulmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin, katılan vekilinin ise cezanın az olduğuna ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 15/09/2021tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.