11. Hukuk Dairesi 2018/1405 E. , 2019/3052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/04/2017 tarih ve 2015/367-2017/316 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili, davalı şirketin tedarikçisi olduğu PSA Grubu"nun Fransa"da bulunan tesislerine göndereceği oto yedek parça mallarının nakliyesi amacıyla müvekkili şirketle anlaştığını, 01.01.2009 tarihli Karayolu Taşıma Sözleşmesi çerçevesinde Fransa-Türkiye arasındaki nakliye hizmetlerinin müvekkili şirketçe ifa edildiğini, 08.09.2009 tarihinde davalının PSA Grubu aracılığıyla müvekkili şirketin Fransa ofisine yükleme talimatı verdiğini ve alınan talimat uyarınca malların Fransa"dan alınarak 14.09.2009 tarihinde İstanbul"a getirildiğini ve malların gümrükten davalı tarafından çekildiğini, verilen taşıma hizmetleri karşılığında 12.186,81 TL ve 4.129,00 TL faturalar düzenlendiğini, davalı tarafından faturaların önce kabul edildiğini, ancak sonrasında hiç bir geçerli neden olmaksızın iade faturası ile iade edildiğini, müvekkili şirketçe söz konusu iade faturası içeriği kabul edilmeyerek davalı şirkete iade edildiğini, navlun ücretinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalısı vekili, derdestlik ve husumet itirazları olduğunu, davacıya malların taşınması hususunda hiç bir talimat verilmediğini, mal sahibinin davacıya hatalı taşıma yaptığını bildirdiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı taşımaya ilişkin düzenlediği fatura ve içeriklerinin kabul edilmediğini, davacının müvekkili tarafından gönderilen faturalara itirazının haksız olduğunu savunarak, davanın reddini ve kötü niyetli davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise görev, derdestlik, husumet itirazında bulunmuş ve asıl davada ileri sürdüğü savunmalarla davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğü"nün (Eski Ümraniye 2.İcra Müdürlüğü"nün) 2010/15637 Esas sayılı dosyasına davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın 4.294,01 TL"lik asıl alacak bölümü için iptaline ,takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağa yıllık % 29 oranını geçmemek üzere takip tarihinden itibaren yıllık %16 ve değişen ve değişecek oranda avans faizi uygulanmasına, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen Ümraniye 2.Sulh Hukuk mahkemesinin 2010/1358 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğünün(Eski Ümraniye 2.İcra Müdürlüğü"nün) 2010/15638 Esas sayılı dosyasına davalı borçlunun yaptığı itirazın asıl alacak tutarı olan 4.129,90 TL için iptaline , takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağa yıllık % 29 oranını geçmemek üzere takip tarihinden itibaren yıllık %16 ve değişen ve değişecek oranda avans faizi uygulanmasına, davacı tarafın bu dosyaya ilişkin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen dosya davalısı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl ve birleşen davalar, uluslararası kara taşıması nedeniyle düzenlenen navlun faturalarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile asıl dosyada İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün 2010/15637 Esas sayılı dosyasındaki itirazın asıl alacak tutarı olan 4.294,01 TL, birleşen dosyada İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün 2010/15638 Esas sayılı dosyasındki itirazın asıl alacak tutarı olan 4.129,90 TL üzerinden iptaline karar vermiştir. Asıl ve birleşen dosyalardan davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K.’nun 86/1 maddesinde, (6098 sayılı TBK 102/1 md) “Kanunen muteber bir beyan vaki olmadığı yahut makbuzda bir güna mahsup gösterilmediği takdirde, tediye muaccel olan borca mahsup edilir.” şeklinde düzenleme olup, dosya içindeki 11/09/2009 tarihli 1.124 EURO bedelli havale makbuzunda açıklayıcı bir beyan olmadığı ve 2010/15638 Esas sayılı icra takibinde takip dayanağının 09/09/2009 tarih 319260 sayılı fatura olduğunun belirtildiği görülmekle, bu durumda asıl ve birleşen dosya davalısı tarafından yapılan ödemenin, yasal düzenleme uyarınca 2010/15638 Esas sayılı dosyada yapılan takipteki alacaktan öncelikle mahsup edilerek takip tarihi itibarıyla her iki icra dosyasından olan alacağın dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre belirlenmesi gerekirken, anılan yasal düzenlemeye uyulmaksızın bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan 8.423,91 TL alacağın her iki dosya ana parasına mahkemece resen paylaştırılmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.