Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı, takip dayanağı ilamda kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti alacağı ile hafta sonu ve genel tatil ücreti alacağı miktarı olan 9.744,78 TL yönünden ilamlı icra takibi başlatmış, borçlu, alacaklının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranına göre hesaplama yaptığını belirterek, hesaplamanın, birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı, tarafların bildirdikleri bankalardan sorulmadan ve bilirkişi incelemesi de yaptırılmadan alacaklı tarafından takip talebine eklenen hesaplama esas alınarak ve uygulanan oranlar yönünden de süresinden sonra başvuruda bulunulduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece, takip dayanağı ilamda kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti alacağı ile hafta sonu ve genel tatil ücreti alacağı yönünden hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının "tarafların bildirdikleri" bankalardan sorulup tespit edildikten sonra, bilirkişiden bu konuda Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  02.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.