Esas No: 2018/279
Karar No: 2021/2639
Karar Tarihi: 29.04.2021
Danıştay 8. Daire 2018/279 Esas 2021/2639 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/279
Karar No : 2021/2639
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Üniversitesi Rektörlüğü - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi … Bölümü … Anabilim Dalında 2547 sayılı Yasa'nın 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, 14.09.2010 tarihinde kayıt olduğu doktora programından 05.09.2016 tarihinde mezun olması ve Bölüm Başkanlığının 2547 sayılı Kanunun 33/a maddesine geçirilmesini uygun görmemesi nedeniyle 15.11.2016 tarihinden itibaren ilişiğinin kesilmesine dair İstanbul Üniversite Rektörlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 2547 sayılı Yasa'nın 33. maddesi uyarınca atama yapılabilmesinin, ancak ilgili idarenin böyle bir hizmete ihtiyaç duyması, ilgili anabilim dalı veya anasanat başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, Enstitü, Yüksekokul veya konservatuar müdürünün olumlu görüşü üzerine, rektörün onayı ile mümkün olduğu, böyle bir atamanın idarenin takdir yetkisi dahilinde olduğu, 33. madde uyarınca istihdam edilme talebine yönelik her başvurunun davalı idarece kabulü gibi bir zorunluluğun bulunmadığı, davacının atanmasının, kamu yararına uygun ve haklı kılacak somut delillerin de davacı tarafından ortaya konulamadığı, yükseköğretim kurumunda 2547 sayılı Yasa'nın 50/d maddesi uyarınca istihdam edilen davacının, aynı Yasa'nın 33/a maddesi uyarınca atanmamasına ve ilişiğinin kesilmesine dair dava konusu işlemde hukuka, kamu yararı ile hizmet gerekleri ilkelerine aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2008 mart dönemi Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavından (60) puan aldığı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi … Dergisi … nolu yayınında … (…) Yazıtı Üzerine makalesinin yayınlandığı, uluslararası bilimsel bir konferansta ingilizce sunum yaptığı bu sebeple 2547 sayılı Yasa'nın 33/a maddesi kapsamında araştırma görevlisi olarak atanması için davalı idare tarafından belirlenen tüm kriterlere uyduğu, ortada tek bir somut olay göstermeden, tek bir şikayet dilekçesi veya başkanlığa rapor edilen olaya dayanmadan soyut gerekçelerle kadroya atanmasına olumsuz görüş bildirilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 3/p maddesinde, öğretim yardımcılarının; yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzman çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlandığı, 33/a maddesinde, araştırma görevlilerinin, yüksek öğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu, bunların anabilim ve ana sanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, Enstitü, yüksekokul ve konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine, Rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanacakları, atama süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği, 50. maddesinin (a) bendinde; lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra yükseköğretim kurumlarında yüksek lisans, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenlerin, yükseköğretim kurumlarınca usulüne göre açılacak sınavla ve Üniversitelerarası Kurulca tespit edilecek esaslara göre seçileceği, (b) bendinde; yükseköğretim kurumlarının lisansüstü öğretim konusundaki istekleri karşılamak üzere gerekli planlamayı yapacağı ve önlemleri alacağı, (d) bendinde ise, lisansüstü öğretim yapan öğrencilerin kendilerine tahsis edilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca, araştırma görevlileri, lisansüstü öğretim yapmak amacıyla değil, araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabilirler. Öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlileri anılan kadrolara belirli bir süre ile atanırlar ve öngörülen sürenin sonunda görev süreleri kendiliğinden sona erer. 50/d maddesine göre ise, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora öğrencileri, bu öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere atanırlar. Her iki maddede, araştırma görevliliğine yapılan atamaların amaç ve süreleri birbirinden farklı düzenlenmiştir. Bir başka ifade ile 33. maddeye göre yapılan atamalar hizmetin yürütülmesi amacını taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamalar ile burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amaçlanmıştır.
Öte yandan, Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin kapsam başlıklı 4. maddesine göre, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara açıktan veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atama yapılabilmesi hukuken olanaklıdır. Ancak, 2547 sayılı Kanun'un 50. maddesine göre istihdam edilenlerin aynı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanabilmesi mümkün değildir. 2547 sayılı Kanun'nun 50. maddesine göre istihdam, Yönetmelikte sayılan istihdam biçimlerinin dışında olup, lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanmalarını içermektedir.
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul Üniversitesi … Fakültesi … Bölümü … Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 2547 sayılı Kanunun 50/d madde uyarınca Araştırma Görevlisi olan davacının kadrosunun 33/a kadrosuna atanmasının uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği, davacının Rektörlük tarafından da atamasının yapılmaması ve ilişiğinin kesilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olarak görev yapan ilgililerin aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca naklen atanma istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davalar çerçevesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK 15.10.2015 tarih ve E:2013/4353, K:2015/3525); 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanma olanağı bulunmayan 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında görev yapan ilgililerin atanma isteminin açıktan atama niteliğinde olduğu ve atanma talebini içeren başvurularının reddine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığına karar vermiştir.
Bu durumda, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi uyarınca istihdam edilirken kadrosunun aynı Kanunun 33/a maddesinde öngörülen araştırma görevlisi kadrosuna aktarılmasını isteyen davacının bu talebinin Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında bulunduğu ve davacının atanmasında Yönetmelikte öngörülen atama şartlarının ( kadro ilanı, merkezi sınav, yabancı dil vs.) aranması gerekeceği açık olup, Yönetmelik kapsamında bulunmasına rağmen Yönetmelikte öngörülen şartlar yerine getirilmeden davacının 2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesi kapsamında bir kadroya atanmasına hukuken olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 29/04/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
X- … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka uygun olduğu ve aynen onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.