Esas No: 2021/507
Karar No: 2021/2210
Karar Tarihi: 29.04.2021
Danıştay 10. Daire 2021/507 Esas 2021/2210 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/507
Karar No : 2021/2210
DAVACI : …
DAVALI : … Bakanlığı / …
DAVANIN ÖZETİ :18/12/2020 tarih ve 31338 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümlerinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca tetkik hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış; Kanun'un 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Birçok maddeden oluşan bir düzenleyici işlemin tümünün iptali, ancak yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık sebebiyle istenebilecek olup, yargı yerince, dava konusu düzenlemeyi yapan idarenin yetkili bulunması ve işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmaması halinde, tek tek maddelerin incelenmesine geçileceğinden, incelenecek her maddeye veya düzenlemeye yönelik olarak menfaat ilgisinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle bir düzenleyici işlemin tümüne yönelik yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık iddialarıyla birlikte düzenlemenin bir kısmının veya tamamının aynı anda dava konusu edilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu durumda, yukarıda da açıklandığı üzere, dilekçede istemin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması, her bir madde veya kısım ile menfaat ilgisi kurulması ve hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; dilekçenin "konu" kısmında; 18/12/2020 tarih ve 31338 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümlerinin iptalinin istenildiğinin belirtildiği, "sonuç" kısmında da anılan Yönetmeliğin hukuka aykırı olduğu ve acil kullanım onayı ile ilgili hükümlerinin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, hangi maddenin iptalinin istenildiği açıkça belirtilmediği gibi Yönetmeliğin tüm hükümlerinin iptali isteniliyorsa her bir madde için hukuka aykırılık sebeplerinin tek tek ortaya konulmadığı; dilekçe içeriğinde ise, dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesi ile asıl Yönetmeliğe eklenen 10/A maddesine yönelik çeşitli hukuka aykırılık iddialarına yer verildiği, ancak anılan Yönetmelik değişikliğinde dilekçede bahsedilen acil kullanım onayına ilişkin başkaca hükümlerin de yer aldığı, böylece dava konusu Yönetmeliğin birinci maddesinin mi, yoksa tamamının mı iptalinin istenildiğinin anlaşılamadığı görülmektedir.
Buna göre, Yönetmeliğin tamamının mı yoksa belirli maddelerinin mi iptalinin istenildiği, maddelerin iptali isteniliyorsa hangi maddelerin iptalinin istenildiği konusunda tereddüt oluşmuş, Yönetmeliğin tamamına ve iptali istenen maddelere yönelik hukuka aykırılık sebeplerinin ve menfaat ilgisinin açıkça ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde dava dilekçesinde gösterilmediği anlaşılmıştır.
Bu haliyle, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından, dava konusu Yönetmeliğin tamamının mı, belirli maddelerinin mi iptalinin istenildiğinin; maddelerin iptali isteniliyorsa hangi maddelerin iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilmesi, iptali istenen maddeler yönünden tek tek, düzenleyici işlemin tamamının iptali isteniyorsa tamamı yönünden hukuka aykırılık sebeplerinin belirtilmesi ve menfaatinin ne şekilde etkilendiğinin açıklanması, davanın belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığı'na hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 29/04/2021 tarihinde oybirliğiyle KESİN OLARAK karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.