Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2018/934
Karar No: 2018/1868
Karar Tarihi: 06.12.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/934 Esas 2018/1868 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ile davacı arasında alacak davası yerel mahkemece kabul edilmiştir. Ancak davalı tarafından temyiz edilmesi sonucu Hukuk Genel Kurulu oy birliği ile bozma kararı vermiştir. Davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Ancak Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğu belirtilmiştir. Mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davaları, kira sözleşmesine dayanan tahliye ve akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar dışında Sulh Hukuk Mahkemesince verilen hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı karar düzeltme isteminde bulunulamayacağı belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 440/III-2. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesince verilen kararlara karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğu, Mülga 1086 sayılı HUMK’nın 8. maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine giren
Hukuk Genel Kurulu         2018/934 E.  ,  2018/1868 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı bozma kararı üzerine direnme yoluyla Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 30.09.2014 tarihli ve 2014/604 E., 2014/762 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan çıkan 30.05.2018 tarihli ve 2017/19-1632 E., 2018/1146 K. sayılı kararın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava alacak istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen direnme kararının davalı vekilince temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunca oy birliği ile bozma kararı verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce Hukuk Genel Kurulunca verilen 30.05.2018 tarihli bozma kararında karar düzeltme yolunun açık olduğunun belirtildiği ancak 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa (HMK) eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 440/III-2. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesince verilen kararlara karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun düzenlediği, dava konusunun da aynı maddede yer alan istisnalardan olmaması karşısında, davacı vekili tarafından yapılan karar düzeltme isteminin incelenmesinin mümkün olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nın 440/I maddesi;
    “Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir:
    1 – (Değişik: 16/7/1981 - 2494/31 md.) Temyiz dilekçesi ve kanuni süresi içinde verilmiş olması şartiyle - karşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılmış olması,
    2 – Yargıtay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması,
    3 – Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması.
    4 – Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması,” şeklinde düzenlenmiştir.
    HUMK’nın 440/III maddesinde ise hangi kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği düzenlenmiş olup anılan madde;
    “Yargıtayın aşağıdaki kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez
    1 – Miktar veya değeri altımilyar liradan az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar
    2 – 8 inci maddede gösterilen davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar (8 inci maddenin II numaralı fıkrasının 6 nolu bendindeki davalar, bu fıkranın (1) numaralı bendindeki hüküm saklı kalmak koşuluyla; kira sözleşmesine dayanan tahliye ve akdin feshi davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar ve Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan davalar hariç),
    3 – Görevsizlik, yetkisizlik, hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararları,
    4 – Hakemlerin verdiği hükümlerin ve bu Kanunun tahkim hükümlerine göre mahkemece verilecek kararların onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlar.” hükmünü içermektedir.
    Mülga 1086 sayılı HUMK’nın 8. maddesinde ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine giren dava türleri düzenlenmiş ve;
    “Sulh mahkemesi:
    I – İflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı beşmilyar lirayı geçmeyen davaları,
    II – Dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın:
    1. İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları,
    2. Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ait davaları,
    3. Taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaları,
    4. (Değişik: 9/1/2003 - 4787/9 md.) Borçlar Kanununun 91, 92 nci maddelerinde mahkeme veya hakime verilen işleri,
    5. (Mülga: 9/1/2003-4787/9 md.)
    6. Mirascılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarını,
    III – Bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hakimlerini görevlendirdiği dava ve işleri, görür.” hükmü öngörülmüştür.
    Anılan yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde, mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davaları, kira sözleşmesine dayanan tahliye ve akdin feshi davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar dışında Sulh Hukuk Mahkemesince verilen hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı karar düzeltme isteminde bulunulamayacağı belirtilmiştir.
    Somut olayda davacı vekili Sulh Hukuk Mahkemesince verilen direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından bozulması kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Direnme kararına konu dava alacak istemine ilişkin olup, karar Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında 1086 sayılı HUMK’nın 440/III-2. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin alacak davası hakkındaki direnme kararına yönelik Hukuk Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı karar düzeltme yolu kapalıdır. Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu kararında karar düzeltme yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de bu hususun maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
    Kanunda karar düzeltme yolu kapalı olduğu öngörülen kararlara karşı maddi yanılgı ile bu hakkın verilmesi suretiyle bir taraf lehine oluşan haksız kazanım, bu kez karar düzeltme yolunun kapalı olması nedeniyle karşı taraf lehine oluşan kazanılmış hakkın ihlaline yol açabilecektir. Hemen belirtmek gerekir ki bu durum, hukuk devleti olmayı sağlayan ve belli bir kişiyi hedef almadan, aynı durumda olan herkese uygulanması gereken kurallar koymayı zorunlu kılan "kanunların genelliği" ve Anayasa"nın 10. maddesinde düzenlenen "eşitlik" ilkelerine de aykırılık oluşturacaktır.
    Açıklanan nedenle Hukuk Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı karar düzeltme yolunun kapalı olması nedeniyle davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    S O N U Ç: Davacı vekili tarafından verilen karar düzeltme dilekçesinin Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın kesin olması nedeniyle REDDİNE, istek hâlinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, 06.12.2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi