(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4744 E. , 2012/5656 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Davalı idare vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup, hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Dava konusu edilen 386, 410, 686, 753, 762 ve 920 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarında "..." şeklinde yer alan kaydın nüfus kayıtlarına uygun şekilde "... oğlu ..." olarak düzeltilmesi talep edilmiş mahkemece de talebe uygun şekilde hüküm kurulmuş ise de; bu parseller yönünden yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki:
Dosya arasındaki nüfus müdürlüğüne ait 03.06.2011 gün ve 4270 sayılı yazı ile ekindeki nüfus kayıtlarına göre, tapu kaydında düzeltme istenen "..." adında üç ayrı şahsa rastlandığı, bunlardan birinin de ... oğlu, 1938 doğumlu, 02.01.2010 tarihinde vefat eden ... olduğu saptanmıştır. Bu şahsın davacı ve davacının murisi ile bir ilgisinin olmadığı tüm dosya içeriğine göre sabittir. Zira, davacının murisi olduğunu ve tapu kayıtlarında düzeltme yapılmasını istediği kişi, 1906 doğumlu, 10.12.1995 tarihinde vefat eden ... oğlu ..."dır.
Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda esas olan mülkiyet aktarımına neden olunmamasıdır. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş; Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda davacının kayıt maliki olduğunu söylediği "... ve ... oğlu 1906 doğumlu 10.12.1995 tarihinde vefat eden ..."ın tapu kayıtlarında ismi geçen "... oğlu ..." ile aynı kişi olup
olmadığı hususundaki tereddütleri gidermek olmalıdır. Dosya arasında nüfus kaydına rastlanan "... ve ..."den olma 13.07.1938 doğumlu, 02.01.2010 tarihinde vefat eden ..."ın mirasçıları duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet iddiaları olup olmadığı sorulmalı, gerekirse taşınmazlar başında refakate tespit bilirkişileri ve tanıklar alınarak keşif yapılmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen karar bu parseller yönünden bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.